Değeri olan bir kimse , yaşayacak mıyım yoksa ölecek miyim , diye düşünmemelidir ; bir iş görürken yalnızca doğru mu eğri mi , yürekli bir adam gibi mi yoksa tabansız mı davrandığını düşünmelidir .
Her şey buhar , her şey ancak duman ve buhardan ibarettir , diyordu. Her şey ebedden ezele kadar fasılasız şekilden şekle tebeddül hâlindedir. Bir tasvir öbürünün yerini tutar, hadisâtı velyeder. Hakikat ise hep kendini , aynını korur; her şeyde bir hareket , bir kaynaşma , bir istical görülür . Hiçbirinin hakiki cephesi nedir bilinmez . Yine hepsinin bi iz bırakmadan ve nihaî bir hedefe varmadan silindiği fark olunur . Bir taraftan bir rüzgar gelir ,hepsini ve her şeyi mukabil tarafa geçirir ve bu sefer bu yeni yerde aynı hummalı ve kısır oyun yeniden kaynaşır .
"Kötümser, ' İşler daha kötü olamaz 'diye feryat ederken , iyimser, 'Olabilir , daha kötü de olabilir ' dermiş . Şimdi söyle bakalım . Sen iyimser misin , kötümser mi ?"