Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"İnsana göre hak değil,hakka göre insan belirleriz.Birilerine göre şekillenmiş bir İslam anlayışımız olamaz.İslam'a göre şekillenmiş insan tiplerimiz vardır.
Tahlil YayınlarıKitabı okudu
Necip Fazıl’dan Türk-İslamcılara cevap
Üstad Necip Fazıl Türk-İslam, Kürt-İslam , Arap-İslam gibi eklemelere şiddetle karşı çıkıyor. Türk de, Arap da Kürt de müslüman olduktan sonra Türk,Kürt ve Araptır. Büyük Doğu Mimarı ( N.Fazıl) bu hususta mealen diyor ki: “ Bizim milliyetçilik anlayışımız şudur: Biz İnsanların ırkına ,cesedine ,kimyasına bakamayız. Bizim millet örgütümüzü millet yapımızı Hz.Muhammed (sav) tayin etti.” Bir gün konferans veriyor. Orada gençler var.Bağırıyorlar, diyorlar ki : “Tanrı Dağı kadar Türk, Hira Dağı kadar müslümanız!” Üstadın bu ifadeye cevabı: “Tanrı Dağı bir put ismidir. Hira ise Kainatın efendisine vahyin nazil olduğu sadece bir mekan adıdır ve zıt manalar asla birleşmez.” İslam sentezi reddeder. Türk -İslam sentezi olursa birileri Kürt-İslam sentezi ile çıkar, Siz Türk-İslam sentezi ile çıkarsanız birileri Arap-İslam sentezi ile gelir. Yap Hep İslam,Ya hiç islam! Dolayısıyla N.Fazıl diyor ki :”Bütün davamızın hülasası :”Ne mutlu Müslümanım diyene’dir.” Türk İslam,Kürt İslam, Arap İslam tipi bir sentezi Hz. Muhammed’in yolu kabul etmez. Eğer kabul etseydi , Allah rasulü(sav) Habeş’li Bilal’le , Rum Suheyb’le, İranlı Selman’la değil , Amcası Ebu Leheb ile yürürdü.
Sayfa 212 - Bu sözler Aynı zamanda İsmet Özel ve diğer sözde dindar milliyetçi geçinenleredir.Kitabı okudu
Reklam
260 syf.
·
Puan vermedi
Halimizi Test
Bir: Namaz ve vaktinde mi? İki: Kur’an tilaveti? Üç: Nafileler ne kadar, sürekli mi? Dört: İslam anlayışımız nasıl; bir bütün mü, hoşumuza giden keyfimizi bozmayan kadar mı? Beş: Allah yolunda infak var mı? Altı: Zikir ehli miyiz? Yedi: Allah'ın ayetlerini dinlerken ne durumdayız? Sekiz: Ailemiz nasıl, dinde ailece miyiz yoksa bireysel miyiz? Dokuz: Allah'a davette, kötülüğün engellenmesinde görevimiz var mı? On: Arkadaş çevremiz kimlerden oluşuyor? Kitapta etkilendiğim kısım bu sorular olmuştu. Cevap veremediğimiz belki de verecek cevaplarımız olmadığı için bahaneler ürettiğimiz sorular.. Kitabın içeriği de halimizi güzel bir şekilde tüm konularla izah ediyor. Elimizin altında bulunması gereken ve daima hallerimiz yenilememiz için ve mutlaka okunması gereken bir kitap olduğunu düşünüyorum.
Halimizin İzahı
Halimizin İzahıNureddin Yıldız · Tahlil Yayınları · 2010480 okunma
BİZİM ANLAYIŞIMIZ...
-" (...) Önce; ne malûm şekilleriyle, ne de malûm zıtlarıyla demokrasi ve diğer sistemler, bizim hasretini çektiğimiz nizâmı misâllendiremez… Bizim anlayışımız budur!.. Ama İslâm'dan her söz edişte karşımıza geçen demokrasi havarileri ve aslında demokrasinin düşmanı olan demokrasi istismarcılarını, samimiyete davet edebiliriz!.."
Sayfa 150 - "Üç ışık" isimli konferanstan, İBDA YayınlarıKitabı okudu
Ahlak Ulan Ahlak..! (Şunu bir okuyun hele)
Tabiatta tekrar hakimdir. Herhangi bir ağaç bahar geldiğinde ben yeşermeyeceğim diyemez. Yeşermiyorsa ölüdür zaten. Hayvan ve bitkiler tabiat kanunlarına uymaya mecburdurlar. Ancak insan farklıdır. İnsanda iç güdü (nefis) ile birlikte bir de akıl vardır. İnsanı diğer varlıklardan ayıran en büyük özelliklerinden biri seçme, değiştirme ve inşa etme potansiyelidir. Eğer insan bu aklı iyiye kullanırsa iyi, kötüye kullanırsa kötü ahlak sahibi olur. İyiyi ve kötüyü de ahlak anlayışımız belirler. Her medeniyetin kendi ahlak anlayışı vardır. Hak-batıl mücadelesi de doğru ile yanlış ahlakın çatışmasıdır. Her hareket ve ideolojinin kendi ahlak anlayışı vardır. (Elhamdülillah ki biz İslam ahlakını benimsiyoruz. Acaba benimsiyoruz muyuz diye uyuz bir soru sorayım.Hatta biraz daha soruyu hususileştireyim; Kapitalizm de ahlaktan bağımsız bir hareket olmadığına göre Kapitalizm ahlakı Müslümanların ahlakından ne aldı diye bir soru bırakayım...) Ahlak varsa insan her istediğini yapamaz. Sınırsız özgürlük peşinde koşanlar ahlak tanımayanlardır da denebilir. Bir toplumun ahlak anlayışına ters davrananlar o toplumun huzur ve güveninin bir kısmını gasp etmiş olurlar. Bu gasp da karşılıksız bırakılmamalıdır. Bu sebepten dolayı hukuk vardır. Neyse bu mevzu uzar... Sadettin Ökten Hoca'nın gençlerle başbaşa programından alıntılar ve üzerine zeyl diyelim...
Ekmeğe Dair Birkaç Söz
Özellikle küçükken yer sofrasında yemek yerken ekmeği yere koyma gafletinde bulunduk mu bunu fark eder etmez telaşlanır, ekmeği alıp öperek alnımıza kor ve sofraya geri koyardık. Bu telaş suni değildi ki tam aksine kısa süreli bir nedameti doğururdu. Bunu biz büyüklerimizden görmüştük, ekmek nimetti, ve bir şeye nimet denildi ise o azizdi. Nimet Allah'ın bize lütfettiği şey idi. Ona nankörlük Allah'a nankörlüğe dönüşmüştü. Şimdi bizim neslimiz masada yemek yemeğe devam eder (yer sofrasında bir ayağımızı yukarı dikerek midemize baskı yapışımızı ve az yeyişimizi hatırlayın) ve İslâm ahlakını burada da tebarüz ettirmez ise sonraki nesiller nankörlüğü normal addedecek, ekmeğe kıymet verene şaşkın gözlerle bakacaklar. Üzerimize düşen vazife büyük, önce kendi ailemizde sonra dost çevremizde halka halka diriltmemiz gereken sünnete içkin kültür anlayışımız var. Modernistlerin ve entelektüellerin taşrayı aşağılamasına bakmayın, onlar arada kalmışlıklarının üstünü örtmek derdindeler. Batının düşük gayri meşru çocukları mesabesinde zihinleri.
Reklam
" Birilerine göre şekillenmiş bir İslam anlayışımız olamaz. İslam'a göre şekillenmiş insan tiplerimiz vardır. "
136 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.