Kur'an'da 6.236 ayet vardır. Bunlardan sadece 228'i hukukî hükümleri taşır. Bunların 70'i aile, 70'i medeni kanun, 13'ü yargılama usulü, 10'u anayasa hukuku, 10'u iktisadi ve mali düzen, 25'i milletler arası ilişkiler ve 30'u ceza kanunu ile ilgilidir.
Toplam olarak Kur'an'ın yüzde 3'ü hukuka ve yüzde 0,05'i ise cezaya ayrılmıştır. Buna karşılık Kur'an'ın geri kalan tamamı iman ve ahlakı, tevhid'i ve doğru yolu, istikameti konu edinmiştir.
Acilen bir doğruluk soruşturması yapılması ihtiyacını ortaya çıkartmıştı.
Bu görevi üstlenecek olanlar da yine Orta Asyalı alimlerdi.
Görev tamamlandığında dünya üzerindeki Sünni Müslümanlar sadece altı derlemeyi yetkin ve özgün olarak kabul etmişlerdi.
Bunlardan beş tanesi Orta Asyalı alimlerin çalışmalarıydı. (Nişaburlu Ebu Müslim, Tirmizli Tirmizi, Sistanlı Ebu Davud, Horasan, Nesalı Nesai ve İmam Buhari.)
Bu beş çalışmanın arasında yer alan Buhari'nin eseri bütün dünyada rakipsiz addedilmişti.
İslam hukukunun, yani Şeriat' ın yorum için her zaman açık kapı bıraktığı doğrudur. Fakat hadis derleyicilerinin aradığı bu değildi.
O dönemden itibaren şahsi ve toplumsal davranışları halifeler, imamlar, ne dedikleri anlaşılmayan filozoflar ya da zındıklar değil yazılı din hukuku belirleyecekti.
Böylece Peygamber'in ölümünden, yani iki asırdan beridir devam eden kargaşa ve belirsizlik sona erecekti. Peygamber' e ait olduğu düşünülen sedanın yeniden duyulabilmesi sayesinde Kur' an' ın sözleri artık uygulamaya geçirilebilecek ve insan tasavvuru ortaya konabilecekti.
Buhari ve diğer öncü hadis derleyicileri ve düzenleyicileri yüceltilecek ve çalışmaları tenkitlere kapatılacaktı.
Tekfir meselesi günümüzde insanların çoğu tarafından karıştırılan meselelerden bir tanesidir. Tekfir; İslam'ı sabit olmuş, şirk ve küfürden berî olan muvahhid insanlar hakkında sakınılması gereken bir hüküm olduğu halde, kimileri bunu şirk içerisinde yaşayan, hayatına Allah'tan başkalarının karıştığı, yaşantılarında İslam'ın yalnızca sureti olan ve sadece "kimlik Müslümanı" diyebileceğimiz bazı zevat hakkında sakınılması gereken bir olgu olarak lanse ederek tekfirin kural ve kâidelerini bu gibi insanlar üzerinde tatbik etmekte ve içerisinde bulundukları şirk ve küfür amellerinden dolayı onlara Müslüman muamelesi yapmayan insanları "tekfircilik" ve "haricilik ile suçlayabilmektedirler.
Kitap gayet sade bir dil ile anlatılmış, tam bu kitabı okumadan önce hep kadınların dövülmesi nasıl olur vs diye düşünüyodum çünkü nisa 4/34 te dövebilirisiniz diyordu olacak gibi değil İslam güzellik kolaylık dinidir sonuçta anlamlandiramiyodum ama bu kitaptan sonra cevabımı aldım bu kitapta kadının hakları, erkeğin hakları, birbirleri üzerine olan haklar ve nasıl davranmaları gerekliliğini açıklıyor, boşanma usulleri iddet süreleri aklınıza takılan sorulara bu kitaptan cevap bulabilirsiniz ben beğendim okumak isteyen kardeşlerime de
İyi okumalar dilerim....selâmetle