BU NE BİÇİM BELÂ
[Nâzım Hikmet Ran'ın Kendi Ağzından İbrahim Balaban'a Anlattığı Tutuklanma Öyküsü] * - Yıl 1937, aylardan Ağustos, İpek Sineması'nın holünde, bana hayran olduğunu söyleyen bir genç yanıma sokuldu: ''Sizin fikirlerinizi beğeniyorum, daha etraflı görüşmek istiyorum. Sizden yararlanmak için, tekrar görüşebilir miyim.?'' deyince, ben onun kesinkes
Sayfa 131Kitabı okudu
İmam Seccad (a.s) şöyle buyurmuştur: "Hamd Allah'a mahsustur; Allah'a özgü sayısız hamd O'na mahsustur. Nefsimin şerrinden ona sığınırım. Şüphesiz ki Allah'ın rahmet ettiği dışında bütün nefisler kötülüğü emreder. Sürekli günahlarımı artıran şeytanın, her zalim sultanın ve kahir düşmanın şerrinden de Allah'a sığınırım. Allah'ım beni kendi ordundan kıl. Şüphesiz ki üstün gelenler senin ordundur. Allah'ım beni kendi hizbinden kıl şüphesiz ki kurtuluşa erenler senin hizbindir. Allah'ım beni dostlarımdan kıl. Şüphesiz ki dostlarına korku yoktur ve onlar asla üzülmezler. Allah'ım dinimi islah et; şüphesiz ki din işimin ismeti (beni dizginleyen)'dir. Allah'ım ahiretimi de islah et; şüphesiz ki ahiret, benim sonunda karar kılacağım yurt ve kötüler ile oturmaktan kendisine sığındığım yerdir. Allah'ım dünya hayatını benim için her hayırda/iyilikte bir artış vesilesi kıl ve ölümü her kötülükten kurtuluş için bir rahatlık vesilesi kıl. Allah'ım Peygamberlerin sonuncusu ve bütün elçilerinin tamamlayıcısı olan Muhammed'e, Tahir ve Tayyib Ehl-i Beyt'ine ve seçkin ashabına rahmet gönder. Allah'ım bana şu üç hacetimi kabul et: Bağışlamadığın hiçbir günah, gidermediğin hiçbir hüzün/gam ve benden def etmediğin hiçbir düşmanım olmasın; isimlerin en iyisi Allah ismi ile, göklerin ve yerin rabbi Allah'ın ismi ile..." Bihar'ul-Envar, c. 90, s. 187 Mulhakat'us-Sahifet'is-Seccadiye/572
Reklam
Bakara
‌ ذٰلِكَ الْكِتَابُ لَا رَيْبَۚۛ ف۪يهِۚۛ هُدًى لِلْمُتَّق۪ينَۙ Bu, kendisinde şüphe olmayan kitaptır. Allah'a karşı gelmekten sakınanlar için yol göstericidir. Bakara 2 ‌ اَلَّذ۪ينَ يُؤْمِنُونَ بِالْغَيْبِ وَيُق۪يمُونَ الصَّلٰوةَ وَمِمَّا رَزَقْنَاهُمْ يُنْفِقُونَۙ Onlar gaybe inanırlar, namazı dosdoğru kılarlar, kendilerine rızık olarak
Helvayı kim yiyecek Biri Kadiri, biri Nakşi, biri Bektaşi olmak üzere üç derviş seyahate çıkmışlar. Yolda giderken Kadiri ve Nakşi dervişler şeyhlerinin kerametlerini anlatıyorlar, Bektaşi de sükût ile onları dinliyormuş. Bir köye uğramışlar. Köyde bir eve misafir olmuşlar. Köylü onlara yemek getirmiş. Karınlarını doyurmuşlar, o sırada bir
1917 senesi Aralık ayında, Stalin'in tavsiyesi üzerine, Sovyet hükümeti, Hz. Osman'a ait Mukaddes Kur'an nüshasının Müslümanlara iadesi için, resmi bir karar alınır. Aynı anda kitap, gerçekten Petrograd'da (Leningrad) toplanan İslam Kongresine teslim edildi. 1917 yılı ocak ayında, Narkomnats, Orenburg camisinin Başkurtlara, Kazan'daki eski Tatar Hanlığının milli ve dini abidesi olan Süyünbike kulesinin Tatarlara iadesi için karar alır. Sovyet Hükümeti tarafından, daha buna benzer birçok faaliyetler gösterilir. Bütün bunlar, Sovyet Hükümetinin prestijini Müslümanların gözünde bir hayli yükseltir. Bu ustaca yöntemlerin devamı için, bol bol para harcanır.
Osmanlı dönemi alimlerinden Abdülmecid Tosyevî (v. 996/1588) tubbın önemini ve İslam'la ilişkisini söyle açıklamaktadır: "Kişinin bedenine zarar verecek şeylerden kaçınacak kadar tıp ilminden bazı şeyler öğrenmesi müstehaptır. Çünkü tip ilmi bedenlerin sağlığnın sebebi, bedenin sağlığı ise amelleri yapmanın sebebidir. "İlim iki türlüdür, bedenlerin ilmi, dinlerin ilmi', denilmiştir. Eğer bedenler hastalıklar ve fesaddan selamette olmazlarsa kalplerde huzur ve sükûnet, göğüslerde mutluluk ve inşirah olmaz. Yaşanılan zorlukların düşünülmesi, acılar ve hastalıklarla müşevveş olan kalp Allah'a ibadete layık olmaz. Hz. Peygamberin (sallallahu aleyhi ve sellem) buyurduğu gibi "Huzûr-ı kalp olmadan namaz olmaz.Dolayısıyla kişinin dini konularda doğru iş yapacak kadar bir ilim öğrenmesi gerektiği gibi bedenin sağlıklı olmasını sağlayacak ve ona zarar verecek şeylerden kaçınacak kadar tip ilmine vakıf olması gerekir."
Reklam
68 öğeden 51 ile 60 arasındakiler gösteriliyor.