Merhaba sevgili kitap dostlarım . Bugün sizlere konu ve kurgusuyla ilginizi çekecek birkaç türün harmanlandığı bir kitap olan Katil 2419 ile geldim.
Kitabı okumaya başladığımda dedim ki ; aha Şahane bir polisiye beni bekliyor.
Seda ; Üniversite de okuyan duru güzelliği ve kendine has tavırları ve sıradan sayılabilecek yaşamı olan bir genç kız.
Bertuğ ; varlıklı bir ailenin el üstünde büyütülmüş , her istediği yerine getirilmiş, şımarık ve arsız ,kendini beğenmiş genci ( Karakteri sevmedigim tanimlamamdan belli :-) )
Bir de Nadciv 'imiz var ki onun hikâyesi yürek dağlıyor. Küçük yaşta anne ve babalarını kaybeden iki kardeşten biri . Engelli ablasına ve ona anneanneleri sahip çıkmış , bakmış, büyütmüş . Ta ki ablasının saldırıya uğramış bedeni köyün yakinlarindan geçen dere kenarında buluncaya dek . İşte o gün Nadciv'in hayatının dönüm olmuş.
Birgün ablasının intikamını almaya yemin etmiş.
Devamını elbette anlatmayacağım :-)
Ben heyecanlı bir polisiye okuduğumu düşünürken sevgili yazarımız bizi dört yüz yıl sonrasına isinlayiveriyor Ve öyle ilginç bir kurgu ile devam ediyor ki birden bir distopya'nin içinde buluveriyorsunuz kendinizi :-)
Şu kadarını söyleyeyim; kitapta geçen zaman yani dört yüz yıl sonrası bence o kadarda uzak değil gibi .
Sistem ,Jen ve ailesinin yaşadıkları gerçeği yüzünüze tokat gibi çarpıyor.
Katil; sadece bir insanın fiziki yaşamına son veren midir?