Şehirlere bin türkü diriliğiyle düşüyorum her gece, kuytuda bekliyor kötü bir istihbarat, kağıttan bahçeleri geçiyorum, mürekkep izi kalıyor parmak uçlarımda...
Şehirlere bin türkü yiğitliğiyle iniyorum her gece ve öfkemi kazıyorum duvarlarına, işgal altında tüm duygularım, kötü bir filmi andırıyor saat, açma çalan telefonları, yani bitsin diyorum, helalleşelim ve sonra bir rüzgârın alıp götürdüğü bir ölü gibi akıllarında kalayım istiyorum.