Toplumun geneli, böylesi özdeyişlere kuşkuyla bakmıştır; ama, Ankara'daki Emekli Sandığı binası üzerine yazılan "İhtiyarlarına hürmet etmeyen toplum, toplum değildir" veya Türk Hava Yolları uçaklarına yerleştirilen plakeclere kazınan " istikbal göklerdedir" benzeri vecizelerin ona ait olduğuna inanılmakla kalınmamış;
bunlarla her konuyu felsefi temellere otunan ve geleceği, tarihin izleyeceği yolu kavrayarak, zamanın değişimi ve toplumsal dönüşümlerden etkilenmeden yol gösteren yanılmaz liderlik kültü tahkim olunmuştur.
Bir Fransız yazarın Türkiye'deki "ideolojik-politik baba" hakkındaki gözlemleri şöyle:
"Atatürk portreleri her tarafta. Tek bir dükkân bulamazsınız ki cumhuriyetin kurucusu, gür kaşları ve kararlı bakışlarıyla tezgâhın arkasında yer almasın. Tek bir büro yoktur ki, onun fotoğrafı olmasın. Atatürk gerçekten Türklerin babası. Bu görüntü daha İstanbul'a giden Türk Hava Yolları uçağında başlıyor. Ön tarafta, Atatürk bir metal levhaya kazınmış olarak yolculara 'İstikbal Göklerdedir' diyor. Şehirlerde bankaların ve devlet dairelerinin cephelerinden Türk, Öğün, Çalış, Güven' diye buyuruyor. O, kimi zaman da, tepe ve yamaçlara dev harflerle yazılı sözüyle bir köy yolunun kıvrımında mevcut..."(Nokta, 8 Mayıs 1988, s. 30)