• Zezé artık 5 yaşında bir çocuk değil Güneşi Uyandıralım'da. 11 yaşında...
Şeker Portakalı kadar olmada da bu kitapta güzel izler bıraktı. Zezé'ye veda etmeye bir adım daha yaklaştığımız bu kitapta da gözlerim fazlaca doldu; bazen engel de olamadım gözyaşlarıma. Yine her konuda, her şeyi Zezé'yle birlikte yaşadım. Hadi gelin biraz da kitabın içeriğinden konuşalım.
•Ailesi yoksulluk nedeniyle Zezé'yi, daha iyi bir eğitim görebilmesi için zengin bir aileye veriyor. Çocukluğunda yaşadığı hüzünler ergenliğini de Zezé'nin peşini bırakmıyor. Üvey ailesiyle de pek iyi anlaşamayan Zezé'nin evdeki tek dostu Dadada'dır.
•Zezé yine yaramaz, yine zeki ve yine o eşsiz hayalgücüne sahip... Şeker Portakalı'nda olduğu gibi hayatındaki zorlukları bu kitapta da hayalgücü sayesinde aşmaya çalışıyor. Peki başarılı olabiliyor mu? Bilmem, okuyup göreceğiz.
•Bir önceki kitapta Zezé'ye bir portakal ağacı eşlik ederken, Güneşi Uyandıralım'da ise hayali arkadaşlar ediniyor kendisine. Adını Adam koyduğu, yüreğinde yaşadığına inandığı bir cururu kurbağası ve Maurice.
•En çok Maurice'yi babası terine koyması etkilemişti beni. Bir çocuğun baba sevgisini hayali bir karakterde araması... Bunu yazarken bile doldu gözlerim. Hiçbir çocuk sevgisizliği hak etmez.
•Vasconselos yine yüreğimize dokunuyor Güneşi Uyandıralım'da. Sevginin, sevilmenin bir çocuk, bir insan, üstünde ne kadar önemli olduğunu öğretiyor. Biz de bu kitapla en güzel miras olarak sevgimizi bırakalım geleceğe️. Hissedin, okuyun okutun!