Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"İnsanın insana ettiği kötülükler ile dolu kuyudan çıkabiliriz," diyorsunuz. Sonra, "Ölmeden yaşanmıyor," dediğinizi duyuyorum. Belli ki iyimserlik de kötümserlik de birdenbire çağla gibi tomurcuklanıyor içimizde.
Sayfa 100 - İletişimKitabı okudu
168 syf.
7/10 puan verdi
Küçük şeyler; kimi zaman burun kıvırdığımız, kimi zaman daha fazlasını isterken yetinmek zorunda kaldığımız... Mutlu olmak için küçük şeyleri görmemiz gerek, fark etmemiz, aslında büyük şeylere ulaşacağımız yolun bu küçük deneyimlerden, sevinçlerden ya da üzüntülerden geçtiğini öğrenmeliyiz. Hayata bakış açımızı sorgulamamızı istiyor, ama bunu yaparken her şeyin belli bir ölçüsü olduğunu da hatırlatıyor. Ödül, ceza, geribilgirim, iyimserlik, kötümserlik... İş hayatınızdan, ailenize, arkadaşlarınızdan, komşularınıza kadar geniş bir iletişim ve davranış modelleri sunuyor kitap bize. Maalesef aynı olaylara zamana, mekana, kişiye ve içinde bulunduğumuz ruh halimize göre tepkiler karşılıklar veriyoruz, doğrularını anlatıyor. Üstün Dökmen ve Doğan Cüceloğlu her zaman ayrı bir yerdedir bende, o yüzden de tavsiye eder iyi okumalar dilerim.
Küçük Şeyler 1
Küçük Şeyler 1Üstün Dökmen · Remzi Kitabevi · 20136,2bin okunma
Reklam
"Aslında iyimserlik de kötümserlik de gerçeklerin içinde var, dedi. Bizim seçmemize, çabamıza bağlı her şey..."
Sayfa 127Kitabı okudu
Düz bir çizgi
Biraz da kağıt almak istemez misiniz efendimiz? Kağıt mı? Ne kağıdı? Kağıt, efendimiz yazmak için. Ne yazmak için? Benim büyük ve mustarip bir ruhum yok ki Olric. Ben on ikinci dereceden resmî bir Türk vatandaşıyım. Törelerime bağlıyım. Yazamam ben. Ben fakir bir Turgut’um. Turgutların en önemsizi. Şimdiye kadar yaptırdığım tüm tahliller normal çıktı; böyle bir şeye raslanmadı. Ben, düz bir çizgi üzerinde sürüp giden yaşantımın, bazı beklenmedik olaylar -bunlara olay demek fazla iyimserlik olur- nedeniyle küçük titreşimler göstermesi üzerine, aslında çok zayıf olan bağlarımı kopararak -buna koparmak dersem fazla kötümserlik olur- süresi ve sonu belirsiz bir atılışa, benden başka kimsenin farkına varmayacağı bir kavgaya sürüklenmeye karar vermek için elimdeki imkanlarla düşünmeye çalışan bir macera heveslisi, bir karınca, bir ne bileyim, böyle şartlar altında herkesin aptallık sayacağı bir teşebbüsün basit bir noktasıyım.
Sayfa 581 - İletişimKitabı okudu
Biraz da kâğıt almak istemez misiniz efendimiz? Kâğıt mı? Ne kâğıdı? Kâğıt, efendimiz yazmak için. Ne yazmak için? Benim büyük ve mustarip bir ruhum yok ki Olric. Ben on ikinci dereceden resmî bir Türk vatandaşıyım. Törelerime bağlıyım. Yazamam ben. Ben fakir bir Turgut’um. Turgutların en önemsizi. Şimdiye kadar yaptırdığım bütün tahliller normal çıktı; böyle bir şeye rastlanmadı. Ben, düz bir çizgi üzerinde sürüp giden yaşantımın, bazı beklenmedik olaylar -bunlara olay demek de fazla iyimserlik olur- nedeniyle küçük titreşimler göstermesi üzerine, aslında çok zayıf olan bağlarımı kopararak -buna koparmak dersem fazla kötümserlik olur- süresi ve sonu belirsiz bir atılışa, benden başka kimsenin farkına varmayacağı bir kavgaya sürüklenmeye karar vermek için elindeki imkânlarla düşünmeye çalışan bir macera heveslisi, bir karınca, bir ne bileyim, böyle şartlar altında herkesin aptallık sayacağı bir teşebbüsün basit bir noktasıyım. Beni ilerde kimse tarihe sormayacak.
Sayfa 581
Yaylı kapıyı iterek geçti. Burnuna hafif küflü ve keskin bir kitap kokusu geldi. Kitapçı dükkânlarının özel bir kokusu vardır Olric: nevi şahsına münhasır derler eskiler, işte ondan. Kasada duran genç adam başını kaldırdı ve gülümsedi. Taşra usulü bıyık bırakmış kibar bir adam. Kitapçı olabilir: bu sıfata uygun bir adam. Kitapçıların ve
Sayfa 580581582 - İletişim Yayınları
510 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.