Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Aşk nedir?
Aşk kelimesi, dilbilimsel olarak sarmaşık kökünden geliyor. Hakkında pek çok kitapta ve değişik ekollerde türlü görüşler var. Ben de bildiğimce bu konuyu irdeleyim genşler faydalansın dedim :)) Öncelikle aşk ile alakalı bilinen ilk yazımlardan olan
Güvercin Gerdanlığı
Güvercin Gerdanlığı
'dan başlamak istiyorum. Yazar İbn Hazm'a göre aşk ilahi bir şeydir. Endülüsün
Zübeyr Gündüzalp Ağabeyin Afyon Ağır ceza Hâkimliği Müdafaası
Afyon Ağır Ceza Hâkimliğine, Gizli cemiyet kurmak ve devletin emniyetini bozmak suçuyla müttehem bulunmaktayım. Aşağıda arz edeceğim vecihle böyle bir suçu işlemediğime kat’î kanaatiniz geleceği için bu ittihamı daha şimdiden reddediyorum. Evet, Risale-i Nur talebesi olduğumu memnuniyetle ve ilan edercesine söyleyebilirim. İnkâr etmek, Risale-i
Reklam
Hatıralar,hatırda kalmalı zannımca not düştük efendim... Akif İnan.
"Bütün giysileri yırtsak yeridir Yeter bize vefa elbiseleri" Bir çoğumuz okuduğumuz kitapların yazarları ile tanışmayı isteriz. Ah... bir yerde otursakta biraz sohbet etsek. Sahi nasıl yazıyorsunuz,yazdınız ? Yaşadıkça mı yazıyorsunuz yoksa yazmak için mi yaşıyorsunuz ? Zihnimizde birçok sual vardır muhatabını bekleyen.İmkanı olanları
Türkiye kadar bir iman Serdar Tuncer SerdarTuncer Gazete Yazarı 09 Kas 2017, Perşembe 126 8 1 59 2 1 Türkiye bir umuttur. Biz buna iman ettik. Sadece iman etmekle kalmadık bu umudun sadık havarileri olduk hep. Kimin yüzünde ufak bir ızdırap, gönlünde sebepsiz bir hüzün, halinde asil bir dert sezdiysek yaklaştık yanına, umudumuzu
Döndüm , döndüm , döndüm ... Eteklerim savruldu zamanda. Bi ucu geçmişe , diğer ucu ise geleceğe bulandı. Ağırlaşmaya başladı ak çiçeklerle bezenmiş eteklerim . Durursam bulaşırdı geçmişim ve geleceğim birbirine, ak çiçeklerime düşerdi çehresi soluk benizli bir ızdırap. Döndüm ... Ben anın hafif çakır keyif polyannasıydım.
Atatürk
_Bir gün ressamlar Türk'ün simasını kaybederlerse, yıldırımı alıp yapıversinler. Türk budur. Yıldırımdır, kasırgadır, dünyayı aydınlatan güneştir. Bu memleket, dünyanın beklemediği, asla ümit etmediği bir müstesna mevcudiyetin yüksek tecellisine, yüksek sahne oldu. Bu sahne en aşağı 7 bin senelik bir Türk beşiğidir. Bu beşik tabiatın
Reklam
Olamamanın ve bulamamanın ruhu kemiren ızdırabı.. Ve mahcubiyeti.. Tarih boyunca büyük işler ve eserler veren insanlara bakıyorsunuz, daima bir şeylerin ızdırabını duymuşlar. Arayış... Bir huzursuzluk hâli.. İnsanı iş ve eser ortaya koymaya iten biraz da bu rahatsızlık hâli değil miydi? Izdırap ruhu olgunlaştırır. Mesela filozoflar, belki bir çoğu aradığını bulamadı. Fakat sadece arayışlarındaki o cehd ve gayret, o ızdırabı gönüllü olarak kabullenmeleri bile takdire şâyân değil midir? Üstad şöyle der: Ne mutlu fikir vebalılarına; ve yazıklar olsun, eşek sıhhati içinde, günübirlik hayat çayırında otlayanlara...
MUKADDİME Geçmişini bilmeyen geleceğini inşa edemez. Osmanlı tarihi neden anlatılır? Bize vermiş olduğu mesajlar nelerdir? Amaç ne gaye ne hedef ne? Altını bir miktar doldurmamız lazım. Tarih de olmazsa olmaz kriterler vardır. O kriterler iyice yerleşmediği taktirde Tarihten elde edilmesi gereken menfaatin elde edilmesi mümkün değildir.
YAZAR TANITIMI YAKUP KADRİ KARAOSMANOĞLU
D.27.MART 1889 Ö. 13 ARALIK 1974 "Her akşam üstü sanıyorum ki, artık dünyanın sonu gelmiştir. Üzerinde yaşadığım bu toprak, ya içindeki gizli dert ile şişip çatlayacak ya da bir dehşetli gürültü ile, yerin dibine doğru çöküp gidecektir.” Yakup Kadri KARAOSMANOĞLU Yakup Kadri Karaosmanoğlu, 27 Mart 1889'da Kahire'de doğar. Babası
Melâli anlamayan nesle âşinâ değiliz.
Ahmet Haşim
Ahmet Haşim
O Belde ( Ahmet Haşim) Denizlerden Esen bu ince havâ saçlarınla eğlensin. Bilsen Melâl-i hasret ü gurbetle ufk-i şâma bakan
29 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.