Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.4
Bir hayat nedir?
Bir kadının gittiği evden belli olur. Kadın giderken düzeni götürür bir kere. Yaşayan ev sarsılır. Ev dediğimiz şey küçük büyük elementlerden oluşur. Kadın olan evde erkeğin anlayamayacağı bir denge vardır elementler arasında. Erkek her birine vakıf olduğunu düşünse bile, onların nasıl bir uyumla işlediğini bilemez. Kadın gidince evin dokusu
504 syf.
·
Puan vermedi
Uzun bir aradan sonra kavuştuğumuz bir Ahmet Ümit romanı hız kesmeden okunacak türden..Olay örgüsü,kurgusu,dili,anlatımı herşeyi ile mükemmeldi benim için..
Kitabın konusu ise bu sefer şaşırtan türden,içinde bir Nevzat başkomiser beklerken Berlin’deki Yıldız Karasu çıkıyor karşımıza ve yardımcısı Toby.Olay Berlin’de başlıyor ve Türkiye’de İzmir Bergama’da son buluyor.Türkiye sahnesinde tabiki Nevzat başkomiser ve yardımcısı Ali’nin de olaya dahil olması kitabın en güzel sürprizi bence..
Yunan mitolojisinin derinine incelendiği ve çok fazla bilgiyi harmanlayıp yansıttığı çok belli kitabın..Berlin’deki olaylar,Türklere bakış açısı,yapılan düşmanlık çok güzel yansımış kitapta.Herkes yaşattığını yaşar misali bir senaryo ile çok güzel süslenmiş hikaye ve akıp gidiyor..Okurken tarihi,mitolojiyi araştırmak istedim ve bahsi geçen pergamon antik kenti görerek daha güzel canlandırdım gözümde hikayeyi.Cinayetlerin yine Yunan mitolojisindeki tanrılara özel olarak işlenmesi de daha çok göze çarpan bir ayrıntı,herkese özel olarak izler bırakılması gibi..
Soluk soluğa okunacak bir Ahmet Ümit kitabı daha…
296 syf.
8/10 puan verdi
✒︎
İskender Pala'nın yepyeni kitabı Kervan ile geldim karşınıza İskender Pala'nın dilini aşırı seviyorum. Pala, tarihi bilgileri kitabin içine öyle bir serpiştirir ki, kurgu ile de birleşince hiç sıkılmazsınız okurken. Ama nedense bu kitap beni biraz yordu biraz tekrara düştüğü yerler vardı. Buna rağmen, her daim en çok sevdiğim yazarlardan olucak Iskender Pala❤ Ayrıca bu aydan itibaren #IskenderPala'yı her ay okumayi düşünüyorum. Siz de bana eşlik edebilirsiniz
ⓀⒾⓉⒶⒷⒾⓃ ⓀⓄⓃⓊⓈⓊ
✍︎
1818 Mayıs’ında Topkapı Sarayı’ndan üç sürre devesi yola çıktı. Köyler, kasabalar, şehirler aşılırken üç yüz olacak, üç bin olacak, üç katına çıkacak ve elli bini aşkın hacı beyazlara bürünüp kervan kervan Kâbe’ye varacaktı…
✍︎
Aşığıyla, katiliyle, casusuyla, ölüsüyle, delisiyle, taciriyle, berberiyle, deyişiyle, köpeğiyle, güverciniyle kocaman bir kervan...
✍︎
Ve kervanı yutmak için pusuda bekleyen çeteler…
✍︎
Güzergah belli. İstanbul- Izmit- Söğüt-Konya-Adana-Antakya- Şam- Havran-Tebük- Medain-i Salih- Medine-Mekke...
Evlerin,mekanların ruhları olduğuna inananların keyifle okuyacağı sıcacık bir kitap Yedi Evin Sırları. Osmanlı'nın son günlerinde İzmir Karataş'ta görkemli bir villada başlıyor kitap. Sonrasında Uludağ eteklerindeki ipek çiftliğinden, Ankara'daki modern apartman dairesine uzanan bir ailenin dört kuşak öyküsüne tarihi yaşanmışlıklar eşliğinde ışık tutuyor.
İzmir'in kitap fuarında tanıştığım serinin okuduğum ilk kitabı,kadınların tarih üzerindeki etkisini gözler önüne seren harika kitap...kitabi bilgileri sevenlerin okuyacağı bir kitap ama sıkıcı bir anlatımı yok (ben tavsiye ediyorum)
*Nâzım, özel bir değer verdiğini bildiğimiz “Yaşamak Güzel Şey Be Kardeşim” adlı romanını 1962 yılında tamamlıyor. Roman, bilebildiğimiz kadarıyla, ilk önce SSCB’de bir dergide Rusçaya çevrilerek yayınlanıyor.
Nâzım Hikmet ‘in 1962 yılında yazdığı “Yaşamak güzel şey be kardeşim”, adlı son eseri Fransa ve SSCB’de, belki içeriği ile daha uyumlu
