“Kitapçıl”ın bu köşesine “Nautilus” adını verdik. İstanbul’da yaşayan dostların bazılarına bu isim hayli zamandır Kadıköy’de bir AVM’yi çağrıştırıyor belki ama, benim için öyle değil. Jules Verne’in ünlü eserinde Kaptan Nemo ve mürettebatının okyanusların derinliklerinde dolaşan gemisiyle yaptığı gibi, ben de bu köşede kitaplar, yazarlar,
“Korku ilk günahtır,” diyordu John Foster. “Neredeyse tüm kötülüklerin kaynağı birilerinin bir şeylerden korkmasıdır. Sizi sımsıkı saran soğuk, sümüksü bir yılandır korku. Korkuyla yaşamak dehşetlidir, en önemlisi aşağılıkçadır.”
Paris Antlaşmalarının ve NATO üyeliğinin Batı Alman silâhlanmasına bir çeşit sınırlamalar getirdiği propagandası sürüp gitmekteyken, Aralık 1957 NATO Konseyi toplantısında Batı Almanya’ya atom silâhları ve roket verilmesi kararlaştırıldı. Amerika’nın eski Dış işleri Bakanlarından John Foster Dulles böylesine ayaklandırılmış bir Batı Almanya’nın Doğu blokunun askerî ve siyasal kaleleri karşısında stratejik ileri karakolları ele geçirmiş sayılacağını söylüyordu. Böylece, Alman militarizminin kökünün kazınmasını amaç edinen Potsdam Antlaşmasının hükümleri yerine getirileceğine, Batılı devletler Batı Almanya’yı bir askerî blokun ana direklerinden biri durumuna sokarak sayısız insan yaşamına patlayan güçleri yeniden savaş eylemi içine sokmuşlardı.
PENYE VE HAKİKAT
iyiydik.
Penyelere inanıyorduk,
doğum günü şarkılarına, pastalara ve mumu üfleyen kişiye
iy ki doğmuş olmanın neşeli gerekliliğine
kimyaya, ölçü ve tartı aletlerine inanıyorduk
adı fatma, fatma'ya hemen inanıyorduk
sergio leona'ya, elektrik enerjisine
adı ali, ali'ye niçin inanmayalım
iyiydik
ikinci tokatları kültürel fark
Aziz Sancar, Batı'daki bir önyargıya da hiç çekinmeden tepeden bindiriyor. Bu konuda anlattığı bir öyküyü buraya alıyorum:
''Biliyorsun, biz Türkler Osmanlı devrinde alaturka saat kullanırdık. Alaturka saatte 12:00 akşam ezanı vaktidir ve güneşin batış vakti her gün değiştiği için her gün alaturka saatin ayarlanması gerekir. Şimdi