Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Güce aç olanlar daha iyi örgütlenmiş, daha acımasız, daha Makyavelist'tirler ve kendilerine güçlü bir taraftar desteği oluşturmayı ihmâl etmemişlerdir."
Reklam
İster daha yetkin isterse daha az yetkin olsun, her şey daima varolmaya başladığı andaki gücüne eşit bir güçle varoluşunu sürdürebilir; işte bu bakımdan her şey eşittir.
George, oturduğu yerde kendi hayallerinin büyüsüne kapılmış bir haldeydi.
Böyle işte, küçük bir evimiz, her birimiz için ayrı bir odamız olacak. Yusyuvarlak bir de küçük dökme sobamız; kışın onu yakacağız. Toprağımız çok olmayacağından, öyle fazla yorulmak zorunda kalmayacağız. Günde belki altı, yedi saat. Günde on bir saat arpa yüklemeyeceğiz. Bir şeyler ektiğimiz zaman ürünü de kendimiz toplayacağız. Ektiğimizin ne sonuç verdiğini gözümüzle göreceğiz."
Son tahlilde mesele, Batı’nın sorunlara kayıtsızlığında ya da çözüm getirmek için motivasyondan yoksun olmasında değil, gerçekte Afrika’nın fakir kalmayı sürdürmesini istemesiniedir.
Sayfa 290 - April YayıncılıkKitabı okuyor
Reklam
Bir sürtüşme de, bir krizde bölgeye ilk giden kim oluyor? Elbette ki yardım organizasyonları; çünkü Batı böylece, soruna yönelik herhangi bir nihai çözüm aramasa bile, ‘bakın, biz de bir şeyler yapıyoruz’, diyebiliyor.
Sayfa 290 - April YayıncılıkKitabı okuyor
Afrika’daki batılılaşma belirtileri her yerde sürekli ve açık şekilde görülüyor: Kuraklıktan kırılan Kuzey Kenya’da Coca Cola tabelası olan küçük dükkanlar var; yoksullaştırılmış Afrika gençliği üstünde bolca Amerikan hip-hop aksesuarı taşıyor; insanlar kendi ülkelerinde yetişen kahve yerine, sözde ‘tadı daha iyi olduğu için’, aslında şirketokrasiyi kayıran gümrük tarifeleri ve vergi indirimleri nedeniyle daha ucuza gelen hazır granül kahveyi içiyor.
Sayfa 289 - April YayıncılıkKitabı okuyor
Anne. Burada bütün gün, bütün gece yapayalnız oturup kimi düşündüm, biliyor musun? Casy'yi. Casy çok konuşurdu. Canımı sıkacak kadar. Ama şimdi onun söylediklerini düşünüyorum da, birer birer aklıma geliyor, bütün söyledikleri. Bir ara kendi ruhunu bulmak için çöle gittiğini, yalnızlığa çekildiğini, sonunda kendisine ait bir ruh bulunmadığını öğrendiğini söylemişti. Büyük bir ruhun, küçük bir parçası olduğunu söylemişti. Çölün bir işe yaramadığını, çünkü bir ruhun öteki ruhlarla birleşmedikçe, bir olmadıkça on para etmeyeceğini söylemişti. Garip değil mi, nasıl da hatırlıyorum. Oysa söylediklerine kulak asmıyorum sanırdım. Ama şimdi ben de bir insanın yalnız olmasının hiçbir işe yaramadığını biliyorum.
“Yarın da bakarsın, adama bir fıçı hava satarlar!”
Reklam
“Dünyada nemiz kaldı? Kendimizden başka…”
“İnsanların birbirlerinden ayrılması doğru bir şey değil.”
“Thanks for the memory of the sunburn at the Shore… You might have been a headache, but never were a bore.”
“Eğer ileriye doğru adım atılmasaydı, eğer insanlarda ilerleme açlığı olmasaydı, bombalar patlamaz, insanlar birbirlerinin boğazına sarılmazlardı.”
“Büyükbaba bu gece ölmedi: O, kendisini yerinden, yurdundan ettiğiniz gün öldü.”
1.500 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.