Tarih, "acıyı bal eyleyenlerle" doludur. Van Gogh muhteşem tablolarını ağır depresyonla savaşırken çizdi. John Milton Kayıp Cennet'i yazdığında eşini, kızını ve görme yetisini kaybetmişti. Ressam Paul Klee, ellerini sakat bırakan ölümcül bir hastalık tanısı aldıktan sonra 1200'ün üzerinde eser üretti. "Ağlamamak için resim yapıyorum" demişti. Chuck Close, küçükken anne babasını kanserden kaybetti. Bu trajediyi sanat tutkusu sayesinde aşıp yıllar sonra ABD'nin en yetenekli ressamlarından biri oldu.
Tarih, "acıyı bal eyleyenlerle" doludur. Van Gogh muhteşem tablolarını ağır depresyonla savaşırken çizdi. John Milton Kayıp Cennet'i yazdığında eşini, kızını ve görme yetisini kaybetmişti. Ressam Paul Klee, ellerini sakat bırakan ölümcül bir hastalık tanısı aldıktan sonra 1200'ün üzerinde eser üretti. "Ağlamamak için resim yapıyorum" demişti. Chuck Close, küçükken anne babasını kanserden kaybetti. Bu trajediyi sanat tutkusu sayesinde aşıp yıllar sonra ABD'nin en yetenekli ressamlarından biri oldu.
K.S:(...)Günümüzde şükür duygusu içerisinde yaşamını idame ettiren insanı mumla arıyoruz. İnsanlar hep şikâyet ediyor, ben de kendimi zaman zaman şikâyet ederken buluyorum. Ülkemizden, çevremizden, başımıza gelen her türlü olaydan şikâyet ediyoruz, fakat yaşamlarımıza daha dikkatli bakarsak minnettar olmamız gereken pek çok nimet göreceğiz. Bize sunulduğu, bağışlandığı için kendimizi iyi hissetmemiz gereken o kadar çok şey var ki... Bunları görmezden geldiğimiz zaman hayatı kendimiz için bir cehenneme çeviriyoruz.
John Milton'ın Kayıp Cennet'te şöyle meşhur bir dizesi vardır: “Akıl, cenneti cehennem, cehennemi de cennet kılabilir; o, kendi mekânını kendi oluşturur.” Sahip olduklarımızdan dolayı minnet duymak ve olumlu duyguları büyütmek için adım atmamız lazım. Kıskançlık, kızgınlık, pişmanlık gibi olumsuz duyguları belki şükürle izale etmeliyiz. Bize sunulanlara minnettar olabildiğimiz zaman hayatın zorluklarına daha kolay tahammül edebiliyor ve o zorlukları daha kolay aşıyoruz. İtikadımız daha da artıyor.
Kendisine yöneltilen düşmanca bakışlar arasında
Hiç çekinmeden dosdoğru yürüdü, onların kendisine saldıracağı
İhtimalini düşünmedi; onları küçümseyerek sırtını onlara,
Yıkılması mukadder o gururlu kulelere dönerek uzaklaştı oradan.