Kayıp Cennet, bu parçalanmış dünyayı anlamlandırma, Tanrı'nın işlerini hem insanların hem de Milton'un kendi gözünde meşrulaştırma girişimiydi. Milton'un bugün artık pek okunmamasına neden, onun "harap olmuş" dünyayı dini terimlerle açıklamaya çalışması olmuştur.
Kayıp Cennet, "Hain Melek" olarak bilinen Şeytan'ın, yaratıcısı Allah'a isyan ettikten sonra Cehenneme gönderilmesiyle başlar. Şeytan, "Cennetin zulmü" olarak gördüğü şeye boyun eğmeyi reddederek, Tanrı'nın yarattığı insanı günaha teşvik ederek ondan Cennet'ten kovulduğu için intikam almaya çalışır.
"Cennette köle olmaktansa, Cehennemde kral olmayı tercih ederim" sözleri de burada Şeytan'a aittir.
Düşünüyorum ki, nasıl ki Dante, kendi döneminde insanların Cehennem hakkındaki düşüncelerini tamamen değiştirmişse, Milton da "Kayıp Cennet" ile insanların Şeytan hakkındaki düşüncelerini tamamen değiştirmiştir.
Bu eser genellikle felsefi ve dinidir. Her ne kadar tartışmaya açık olsa da aslında bir aşk içerdiğini düşünüyorum. Milton'a göre Havva Adem'e yakınlaşmak için günah işlemiş, Adem de "Seni kaybetmektense kendimi kaybederim." sözleriyle aşkının peşinden giderek onunla birlikte Cennet'ten kovulur.
Keyifli okumalar dilerim.