Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Asla değişmiyorum, sadece daha çok kendim oluyorum.
Yaratıcı sanatçıların en büyük verimle çalıştıkları zamanları, dünyaya sık döndükleri zamana bağlayan yaygın bir yanlış algı vardır. Yazar Joyce Carol Oates, 1972 tarihli “yalnız sanatçı miti” (The Myht of the Isolated Artist) başlıklı denemesinde, bu algıyı ele almıştır: “Sanatçının toplum genelinden yalıtık yaşadığı düşüncesi bir mittir… Sanatçı, son derece normal ve toplumsal yaşama da sahip bir birey olduğu halde, romantik gelenek onu trajik ölçüde acayip bir kişilik olarak ele alma eğilimindedir.”
Reklam
Önsözden...
Yine de, bu kitaplarda anla­tılanların en kötü yanı kan, aşağılama ve kahrolası işkence tutkusu değildir; en kötüsü, bu şiddet ve aşırılığın bize yabancı olmadığını, bunların insanlığın derinlerde yatan bir parçası olduğunu keşfetmemizdir. Bu saldırgan canavarlar , varlığımızın en saklı oyuklarında gizlidirler; yaşadıkları karanlığın içinde, kendilerini göstermek, ussallığı, bir arada yaşamayı, dahası yaşamı yok eden azgın isteğin saltanatını dayatmak için uygun bir fırsat kollarlar. Ne var ki, insan zihninin bu karanlık köşelerine ilk giren, insan zihnini biçimlendiren bu gizli gücün yıkıcılığını ilk keşfeden, bilim olmamıştır. Bu keşfi edebiyata borçluyuz . Edebiyatsız bir dünya, ivedilikle görmemiz gereken bu korkunç derinlikleri doğru dürüst göremezdi."" Henry James, Gerard Manley Hopkins, Vladimir Nabokov, John Fowles, Jorge Luis Borges, Joyce Carol Oates, Italo Calvino gibi edebiyatçıların Dr . Jekyll ile Bay Hyde üstüne yazmadan edememelerinin nedeni, Stevenson'ın insan ruhunun gizli kovuklarına doğru çıktığı bu gözü pek keşif yolculuğuydu belki de.
“Dünyada bazı şeyler, hatta insan eliyle yapılmış olanlar bile usulca kaderlerine terk edilebiliyorlar.. “
“Aklınızdan geçenler hep yasaklanmış şeylerse, gözleriniz açık hiçbir şey görmeden bakarak, tüylerinizi diken diken eden, kalbinizi güm güm attıran hayallere dalabilirsiniz. “
. İdeal sanat, sanatın en soylusu: Hayatın karmaşıklıkları ile çalışmak, basitleştirmeyi reddetmek, şüphenin 'üstesinden gelmek'tir. . . .
Reklam
"Bellek kişiye özgüdür, bir seçimdir. Hatırlamamayı da seçebilir insan."
. Ölüm sadece son perdenin son sahnesidir. . . .
Okumak, farkında olmadan içinde kaybolduğumuz, çoğu zaman bir başkasının tenine, sesine ve ruhuna istemsizce nüfuz ettiğimiz benzersiz bir tecrübedir. -Joyce Carol Oates
Sayfa 11
Esas olan şuydu ki kadın kendi seçtiği hayatı yaşıyordu; bu hayatta mutluydu ve bunun aksini ileri sürmek kendisi dışında hiç kimsenin haddi değildi.
Sayfa 133 - AlakargaKitabı okudu
Reklam
Şayet hakikiyse, hiçbir özlem tam olarak giderilmez.
Sayfa 129 - AlakargaKitabı okudu
Ondan nefret ediyor muydum? Hayır, o benim annemdi. Yalnızca günün birinde çekip gideceği korkusuyla yaşıyordum.
Sayfa 109 - AlakargaKitabı okudu
18
Another anti-clue. M.’s astrological chart. Born on March 23, 1961, M. was what’s called an “Aries.” (Born on August 18, 1967, G. is what’s called a “Leo.”) Though I never graduated from college I am too much of a skeptic to subscribe to astrology—of course. Silly as “God” is, He makes more sense than “the stars.”
14
Jealousy. No revenge without jealousy, the struck match. Most mysterious of emotions. Most shameful of emotions. If one thing is clear in my nature it is that I am immune to such adolescent emotions as jealousy, envy, spite, vindictiveness. I scorn weakness in all, but most in myself.
6
Revenge. There is a famous/notorious work of art, a drawing by Willem de Kooning “erased” by Robert Rauschenberg in 1953. You could say that the lesser artist revenges himself upon the greater artist by erasing his work. A playful sort of vandalism that might be mistaken for whimsy.
667 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.