"Bir insan seni suçladığında ya da kırdığında o insanın ruhunu inceleyerek nasıl bir insan olduğunu anlamaya çalış.
Kafanda bir fikir oluştuğunda kendine acı çektirmenin gereksiz olduğunu göreceksin.
Yine de onlara hoşgörü göster. "
Her insan mutlu olamaz... Çünkü gereğinden fazla özler dünü, hak ettiğinden fazla düşünür yarını. Ve hiç hak etmediği kadar bilinçsizce yaşar bugünü.
Her insan mutlu olamaz... Çünkü gereğinden fazla özler hayatından çıkanları, hak ettiğinden daha büyük umutlarla bekler hayatına girenleri. Ve asla göremez yanı başındakileri.
" İnsanları izliyorum, uzaktan, yakından
Garip bir sakinlikle, kimseye kızmadan, kimseyi üzmeden, kimseye kırılmadan. Sadece sessizliği hissediyorum, garipsemiyorum. Hissettiğim sadece sessizlik.
İnsanları izliyorum
Sakinleşiyorum
Herkes kendine düşen rolü oynuyor.
Kimi yalanı, kimi dürüstlüğü, kimi dürüstlüğü, kimi hırsı oynuyor. Ben artık sakinliği oynuyorum.
İzliyorum.
Garipsemiyorum.
Huzur.
Biraz uzaklaşmakta "
Kül, deyip geçmeyin; mangalda kül bırakmayanlar, değil komşunuzu, cümle âlemi bir ekmeğe muhtaç hale getirebilir. Komşunuzun küle ihtiyacı bugün yoktur belki, ama yürekleri yangın yeri olanların, küllenen değerleri yeniden harlamak için bir damla muhabbete ihtiyacı vardır. Külünüz yok belki, ancak yanık gönülleri güllü sözlerle sarabilirsiniz. İçinizde, yüzünüze akseden "güllük" taşıyın. Komşu, komşunun gül gibi muhabbetine ihtiyaç duyar, bu kesin.