Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Feminizm esas amacı, belli ekonomik çıkarlara hizmet etmesi için aile ve toplum yapısını bozmak, otoriteleri reddetmeyi sağlamak ve kendi isteklerine göre yeniden düzenlemektir. Birinci ve ikinci Dünya Savaşları sürecinde ve sonrasında bir anneyi çocuğundan ayırmak zorundaydılar. Sebebi ise erkeklerin savaşa gitmeleri ve orada ölmeleri ile birlikte fabrikalarda ve diğer alanlarda yeterli iş gücünün bulunamamasıydı. Kadın hakları adı altında kadını erkekleştirmek için onların dişil değerlerini olumsuzlaştırdılar ve erkeklerin davranışlarına toplayarak kendilerini bağımsız ve güçlü olduklarını inandırmaya çalıştılar Halbuki dişil özellikler, insani değerlerdir. Özellikle üçüncü dalga feminizm hareketi, kadın ve erkek rollerinin kültürel yapılandırma sonucu suni bir şekilde ortaya çıktığını savunur hem kadını anne olmaktan utandırmaya çalışır hem erkeklerin sağlıklı birer kimlik geliştirmesini engeller ve daha da önemlisi bu akım, cinsel kimliklerin yalnızca sosyal bir yapıdan ibaret olduğunu savunur.
112 syf.
·
Puan vermedi
Sığlıklar // Minna Canth Fin edebiyatının güçlü seslerinden, kadın hakları savunucusu Canth ile günaydın. Yazar’ın Zola etkisinde kaldığı bilinmekle birlikte Fin edebiyatı kurucusu olması, kadının toplumdaki yerini sağlamlaştırmaya, bir birey olduğunu vurgulamaya çalışması dikkat çekici. #sığlıklar yazıldığı dönem de göz önünde bulundurulursa Alma karakteri ile güçlü kadının sesine odaklanmaya çalışan bir metin. Özgürleşme yolundaki adımlarda “elalem” örgütü yine iş başında. Satır aralarında arka plana atılan sorumlulukların getirdiği vicdan muhasebesi ile Alma’nın hikâyesine odaklanır okuyan. Kısa ama öz bir metin.
Sığlıklar
SığlıklarMinna Canth · Kanat Kitap · 201225 okunma
Reklam
++ 1789 Devrimi - Kadın hakları
"Alabildiler mi peki bu hakları?" "Hayır. Daha sonra da sık sık görüldüğü gibi, kadın hakları meselesi devrimle bağlantılı olarak ortaya atılmıştı. Ama yeni bir düzen kurulur kurulmaz, yine o eski erkek egemenliği oluşuverdi." "Çok tipik." "Fransız Devrimi sırasında kadın hakları için en çok uğra- şanlardan biri de Olympe de Gouges'du. 1791'de, yani Devrim'den iki yıl sonra Kadın Hakları Beyannamesi yayımladı. Yurttaş Hakları Beyannamesi'nde kadınların doğal haklarına çok fazla yer verilmiş değildi. Olympe de Gouges kadınlar için erkeklerle tamı tamına aynı hakları istiyordu." "Ne oldu sonuç?" "1793'te idam edildi. Ve kadınlara her türlü politik faaliyet yasaklandı." "Rezalet!" "Asıl 19. yüzyılda güçlendi kadın hareketi -hem Fransa'da hem de Avrupa'nın diğer bölgelerinde. Ve bu mücadele çok yavaş da olsa meyve verdi sonunda. Örneğin Norveç'te kadınlar 1913'te seçme hakkı elde etti. Birçok ülkede eşit haklar için mücadele sürüyor."
Sayfa 363 - Pan
1789 Devrimi - Kadın Hakları
"1789 Devrimi'nin getirdiği haklar bütün yurttaşlar için geçerliydi. Ama yurttaş deyince genellikle sadece erkekler anlaşılı yordu. Her şeye rağmen, kadın hareketinin ilk örnekleri de yine Fransız Devrimi sırasında görüldü." "Geç bile kalmış." "1787'de Aydınlanma filozoflarından Condorcet kadın hakları üzerine bir yazı yayımladı. Kadınların da erkeklerle aynı doğal haklara sahip olduğunu savundu. 1789 Devrimi'nde soyluların egemenliğine karşı kadınlar da aktif olarak mücadele etti. Örneğin kralı sonunda Versailles Sarayı'ndan ayrılmak zorunda bırakan gösterilere kadınlar öncülük etmiştir. Paris'te çeşitli kadın grupları oluştu o dönemde. Erkeklerle aynı politik haklara sahip olmanın yanı sıra yeni evlilik yasaları ve kadınlar için daha iyi yaşam koşulları talep ettiler."
Sayfa 362 - Pan
250 syf.
·
Puan vermedi
·
52 günde okudu
Tek istediğim siyasetsiz, feministsiz içerisinde yeni çıkacak kitapların önizlemeleri biraz müzik biraz film tavsiyeleri belki içerisinde bir kaç öyküyü barındıran güzel bir edebiyat dergisi okumaktı. Tavsiye üzerine almıştım halbuki, fakat benim şansıma diye yorumlamak istiyorum dergiyi sert eleştirmek üzere, mart sayısını aldım ee ne var mart ayında kadınlar günü var 105 sayfalık dergide 70 sayfası kadın hakları, kadınların değeri, kadınlarımız şunu başarmıştır diye geçiyor. (Kadın karşıtı değilim bu şekilde algılanmasın ben sadece edebiyat dergisi aldım diye heyecanlıyımdım sadece heyecanım ve hevesim kursağımda kaldığından bu serzenişim.) Geriye kalan 35 sayfa ise malum seçim, sandık, parti derken 30 sayfasınıda o götürmüş neyse ki çok şükür 5 sayfalık yeni kitap ve tiyatro ile ilgili yazı okuyabildim.
Milliyet Sanat Dergisi - Sayı 779 (Mart 2024)
Milliyet Sanat Dergisi - Sayı 779 (Mart 2024)Milliyet Sanat Dergisi · Milliyet Gazetecilik · 20242 okunma
•°•°•°• Babacığım, sevgili babacığım... Ben güçlü müyüm? Birine bağlı olmamaya, sevmediğin insanın denetimi ve gözetimi altında yaşamamaya, bağımsız olmaya çalışmak, ben olmak istemek güçlülük mü? •°•°•°•
Reklam
430 syf.
8/10 puan verdi
İnsanın ülkesi aslında hayatının en büyük belirleyicidir. Kitabı okurken bu cümleyi çok daha içten hissetmekteyiz. Kitapta geçen iki kadın karakterin acı hikâyelerine tanıklık etmekteyiz. Kadınların bir eşyadan bile daha değersiz, hiç bir şekilde hakları bulunmayan, bir erkeğin himayesinde olmadan asla herhangi bir şey yapılamayan, Taliban'ın katı kuralları ile eğitimsiz, sosyal yaşantısız, söz sahibi olmadan, küçük yaşta evlendirilerek yaşatılan bir çok zorluk anlatılmakta. Bir kafesin içinde özgürlüğünüzün elinden alınmış şekilde bir yaşamın nasıl olduğu, savaşın etkisinin çok içten anlatıldığı bu yapıt bence herkes tarafından okunmalı ve okutulmalı. Her ne kadar üzücü dahi olsa acı gerçekleri herkesin okuması gerekir bence. Okuyacaklara keyifli okumalar derim her kitap incelememin sonunda ancak bu kitap keyifle okunması gereken bir eser kesinlikle değil maalesef...
Bin Muhteşem Güneş
Bin Muhteşem GüneşKhaled Hosseini · Everest Yayınları · 2020100,7bin okunma
Sosyalist hareket olsun, yurttaşlık hakları hareketi olsun tüm radikal hareketlerde, kadın bedeninin cinsel sömürüsü sık rastlanan bir durumdur.
Sayfa 39 - bgst Yayınları, pdfKitabı okuyor
Konu kadın hakları ve islama gelince zihniyetsiz seküler tayfaya karşı :
yusuf

yusuf

@demivasl
·
06 Mayıs 00:42
.
İslamiyette kadın, kadın, kadın diye söylenip dururlar. Kadın herşeyden mahrumdur, diye bir sürü lâf... Emir: "- Kadın bahsinde Allahtan korkun, sizin onlar üzerinde hakkınız vardır, onların da sizin üstünüzde hakları." Yani zayıfın hakkı da kuvvetlinin üzerinde ve onunkinden çok daha mühim...
Reklam
•°•°•°• Önce içinde yaşadığın kuralları yık, sonra özgürlük savaşı ver... •°•°•°•
80 syf.
·
Puan vermedi
Kadın Hakları ve özgürce yaşam hakkında...
Bir kitap 30 dakikada okunur mu? Evet. Kitap bir otobiyografinin devamı. Yazarın annesinin dönüşümü. Düşünmek, hissetmek, varolmak hakkı verilmemiş bir kadının dönüşümü... bazen isteriz, istemeye hakkımız olduğunu bilmeyiz. Istegimize mantıklı bahaneler üretmeye çalışırız. Haklılık gerekçeleri... oysa sadece istiyoruz... içimizden öyle geliyor... Bu istekler küçük günlük istekler olabilir... neden kadınlar neyi neden istediklerini açıklamak ve haklı gerekçeler sunmak zorunda? İstemek ve yaşamak her kadının, her insanın hakkı... Okuyun ve okutun. Çevrenizdeki kadınlara okutun özellikle
Bir Kadının Kavgaları ve Dönüşümleri
Bir Kadının Kavgaları ve DönüşümleriÉdouard Louis · Can Yayınları · 202455 okunma
184 syf.
9/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Toplum bir insanının hayatını nasıl etkiler? Ya da şöyle soralım toplum bir KADININ hayatını nasıl etkiler? Kitap bu soru hakkındaki acı gerçekleri malesef çok güzel yüzümüze çarpıyor, kitaptaki her şeyi gündelik hayatımızda görüp öyle bir kabullenmişiz ki kitabı okuyunca gerçekler ve bunları kabullenişimiz acı bir şekilde yüzümüze çarpıyor. Yazarın sade bir dille bu kadar etkiyi yaratması da takdire şayan. Duygu Asena zaten feminizmin 2.dalgası denilince öne çıkan isimlerden biri ve kitabında da bir kadının hayatını özgürce yaşamak için ne kadar emek ve acı çekmesi gerektiğini çok sade ve akıcı bir şekilde anlatmış. Kitap günümüz Türkiyesi'ne bakılınca okunması gereken; her yıl yaşanan binlerce kadın cinayetinin, şiddetinin, kadına biçilen değerin nereden geldiğini anlamamızı sağlayan ve insanın yüreğine dokunan bir kitap.
Kadının Adı Yok
Kadının Adı YokDuygu Asena · Doğan Kitap · 06,4bin okunma
Veda Hutbesi
Hz. Peygamber, Arafat'taki hutbesinde, Allah-u Teala'ya hamd-ü senadan sonra şöyle buyurdular: “Ey insanlar! Beni dinleyin. Belki bu yıldan sonra burada sizinle bir daha buluşamam. İslamiyet'ten önceki zamana ait bütün cahiliyet âdetlerini ayağımın altına alıp çiğniyorum. Arab'ın Arap olmıyan (yabancıya) bir yabancının da
Sayfa 132
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.