Savaşın sona ereceğini düşlediğimizde şöyle bir manzara hayal ettik: bir kadın yalnız başına şehrin ortasına gidiyor, orada duruyor ve şarkı söylüyor. Şarkısının her parçasıyla ülkenin bir parçası geri dönüyor ve şarkı sona erdiğinde, sanatçıyı değil şehri yeniden buluyoruz.
Padişah onun odasına geldi ve gördüğü manzara karşısında neredeyse dili tutularak, kadına benzemeyen, ama kadınlığın derin karanlıklarını olağanüstü gövdesinde taşıyan o varlığa sokuldu ve onun içinde kayboldu gitti. O günden sonra da dünya güzeli, dal gibi genç kızlar ilgisini çekmez oldu. Her gece sabırsızlıkla, aşık olduğu biricik kadınının yanına gidiyor, doğumun tersi bir ölüm duygusuyla, sevgilisinin, bütün saltanatı sığdıracak kadar geniş ve bağışlayıcı olan rahmine sığınıyordu.
922 öğeden 991 ile 922 arasındakiler gösteriliyor.