Suç ve Ceza. Edebiyat tarihinin yapıtaşlarından ve dönüm noktalarından biri olan roman.
En son hasta eşinin yatağı başında yeraltında bıraktığımız Dosto, Yeraltından Notlar'dan kısa bir süre sonra eşini kaybeder. Karısının acısını atlatmaya çalışırken, üç ay sonra büyük bir kayıp daha yaşayacaktır. Ömrü boyunca en büyük destekçisi olan kardeşi
Ölmüş birine doğum günü metni yazmanın zorluğu daha en başta kendini gösteriyor. Hele bu kişi Sylvia iken benim için daha zor. Bu yüzden hiçbir zaman yazmadım ama bu sene yazmak istiyorum.
Sylvia çoğunluk tarafından ne yazarlığı ne şairliğiyle, sadece intiharı ile tanınıyor. Sanırım onun hakkında en çok içerlediğim nokta bu. Burada özellikle Lady
Hukuk ve siyaset bilimi alanlarında, aydınlanma çağının en önemli yazarlarından biri olan Montesquieu'nün bu eseri, tam yirmi yıllık bir çalışmanın ürünü. 1748'de yayımlanan eser, özellikle dini otorite tarafından eleştirilmiş ve yasaklamalara maruz kalmış. Fakat hiç bir eleştiri ve yasaklama, Montesquieu'nün, düşünceleriyle Fransız İhtilali'ne
Hz. Ali'nin (r.a) beyan buyurduğu şu hadis-i şerif, erkeklerin hukukundaki ağırlığı bize gösterir. Resûlullah Efendimiz'e bir kadın gelerek,
"Yâ Resûlallah, ben bir erkeğe, ere varmak istiyorum,
ne buyurursun?" dedi. Saadetli Resûl-i Kibriyâ,
"Erin hakkı, hatunun üzerinde çoktur, hakkından gelebilir misin?" dedi. O
Muaviye el-Kuşeyri anlatıyor: Rasulüllah (sallallahu aleyhi ve sellem)'e vardım ve
"Kadının kocası üzerindeki hakkı nedir?" dedim:
Rasulüllah (sallallahu aleyhi ve sellem) de "Yediğinizden yedirin, giydiğinizden giydirin, onlara vurmayın ve onlara lanet etmeyin (yani onlara hoşlanmadıkları sözler söylemeyin, sövmeyin, Allah kahretsin, Allah seni kötü etsin gibi lanetler etmeyin).", bir rivayette de "evi terk etmeyin" buyurulur.
Yani onlara darılırsanız, yatağı ayırmak hariç, evinizi terk etmeyin.
Carsıdan getirilen degişik yeni bir şey olursa, bunu çocuklar
arasında taksim yaparken kizlardan başlamalı. Zira onlar kalben daha
hassas, ruhen daha incedirler"
İslam’da kadın hakları
İslamın kadınlara bir baskı ve kısıtlama getirdiği iddialarına ne dersiniz?
İslam öncesi devirlerde kadın bir insan bile sayılmıyordu. İslam dini, kadını olması gereken konuma yükseltmiştir. Özgürlük kişinin, nefsinin ve şeytanın istediği gibi yaşaması değildir. Aksine onu yaratanın istediği gibi yaşamasıdır. Çünkü,