Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Okursanız sevinirim
#186359987 Bayan değil kadın... Ama neden? 1 - Kadın, dişi cinsiyetinde olan yetişkin insandır. Erkek, eril bireyi tanımlamakta kullanılır. 2 - Kadın ve erkeğin küçük boylarına, kız ve oğlan denir. 3 - Bir erkeğe ‘erkek’ denildiği her durumda, kadına da ‘kadın’ denir. 4 - Bayan yalnızca bir hitap şeklidir. Cinsiyet yerine kullanılamaz. “Bayanlar kırılgandır ama erkekler dayanıklıdır,” “Erkekler tuvaleti sağda, bayanlar solda” denemez. 5 - Bilgi formlarında cinsiyetinizi belirtmeniz gereken yerde genelde iki hane vardır. Bunlardan biri ‘bayan’ diğeri ‘erkek’ şeklinde hazırlanmışsa, o formu doldurmayın. 6 - Yolda bir kadınla konuşmanız gerektiğinde elbette “kadın/karı/kız/ hatun bakar mısınız?” demeyeceksiniz. “Erkek/adam/herif bakar mısınız?” diyor musunuz? Hayır. O halde altını çiziyoruz: Konu, hitap yerine geçen ‘bayan’ değil; cinsiyet yerine kullanılan ‘bayan.’ 7 - Yalnızca hitapla kısıtlı durumlarda, ‘hanımefendi’ ya da ‘bayan’ denilebilir. Bir kadın olarak şahsi önerim ‘hanımefendi’ diye hitap edilmesidir. 8 - Bayanlar reyonu, bayan milletvekilleri, bayanlar voleybol takımı, bayanlar tuvaleti gibi birliktelikler yanlış, onları lütfen ayırın. 9 - Kadın demek ayıp değil. Ayıp olan, ‘kadın’ kelimesinin çağrışımlarını ‘ayıp’ bulup, bir cinsiyeti nazikleştirmeye ya da ‘bayanlaştırmaya’ çalışmak. Bayan, kadın olmanın ayıp sayıldığı gerici anlayışın kelimesidir. 10 - Yine karıştırırsanız, şuradan aklınıza gelsin: Günün adı, ‘8 Mart Dünya Bayanlar Günü’ değil, ‘8 Mart Dünya Kadınlar Günü.’ Işıl Cinmen
Bakire kadınlar istiyorsunuz çünkü cinsel performansınızın kıyaslanmasını istemiyorsunuz.Edilgen ve tecrübesiz kadınlardan eş istiyorsunuz, çünkü hizmetinizi yaparken sözünüz geçsin istiyorsunuz. Her kadın bedenine hakkınız var gibi bakıyorsunuz, sahip olduğunuz kadınlara da başka erkekler aynı şekilde bakacak diye kadınlara hayatı zehir
Reklam
Kadın
Bakire kadınlar istiyorsunuz çünkü cinsel performansınızın kıyaslanmasını istemiyorsunuz.Edilgen ve tecrübesiz kadınlardan eş istiyorsunuz, çünkü hizmetinizi yaparken sözünüz geçsin istiyorsunuz. Her kadın bedenine hakkınız var gibi bakıyorsunuz, sahip olduğunuz kadınlara da başka erkekler aynı şekilde bakacak diye kadınlara hayatı zehir
Evli erkeklerin korkulu rüyası "mor cepken." Mor cepken, kadınların çeyizine konurmuş eskiden. Çeyiz sandığının en altına konur ve evlenen kadının onu hiç giymemesi temenni edilirmiş. Çünkü; kadının o mor cepkeni giyip, evin damına, bacasına, köy meydanına, herkesin görebileceği bir yere çıkması, "Kocamı sevmiyorum, kocam bana
8 Mart...
İlk iftira Havva'ya atıldı, yasak elmayı yedi diye... Sonra da bizi doğuran siz değilmişsiniz gibi 'Ademoğlu' koydular hepimizin adını... O günden bu yana tüm zorluklar katlanarak arttı sizin için. Sadece kadın olduğunuz için itildiniz, dövüldünüz, öldürüldünüz... İnsan olup olmadığınıza dair konferans bile düzenlendi Suudi Arabistan'da... Hem de daha birkaç yıl önce... Doğurdunuz olmadı, ürettiniz olmadı, yeri geldi herkesten iyi yönettiniz ama yine olmadı... Erkeklerin at-avrat-silah üçlemesinin bir parçası olmaktan kurtaramadınız kendinizi bir türlü... Sokakta, mutfakta ve yatakta belirlenen görev dağılımının dışına çıktığınız anda hemen yerinizi bir başkasıyla doldurdular... Siz eksik etektiniz. Saçı uzun aklı kısaydınız. Karı gibi gülmek, karı gibi ağlamak, karı gibi dırdır etmek gibi sayısız deyimler bulup erkekler olarak birbirimizi aşağılamak için kullandık adınızı... Çünkü sizin gülmeniz de ağlamanız da konuşmanız da dert oldu dünyaya... Kiminizi okutmadılar, kiminizi çocuk yaşta evlendirdiler. Daha elinize oyuncak bebek almadan kucağınıza canlısını aldığınız zamanlar oldu... Şimdi şöyle bir durup düşününce 8 Mart'ın, Kadınlar Günü değil de, erkekler için bir utanç günü olduğunu artık çok net görebiliyorum. Böyle bir günün var olmasına neden olan kadınlar değil, erkeklerin ta kendisi çünkü... O yüzden bu günü kutlayarak değil de utanarak geçirmeyi kendime görev biliyorum... Hakkınızı helal edin... Necip G.
Reklam
Kadın Ve Kadına Şiddet Temalı Şiirim.
KADIN 🌼 Kadının yeri hep ayrı olmuştur dünyada Yaradanın gözünde. Kadın biriciktir, tektir. Papatya kokusundan farksız renk renk açan çiçektir. Cennetten gelen huridir, incedir, zariftir, hoştur, güzeldir. Hep bir esenlik içinde var olmuş, olacaktır da.
Biz Kadınlar
Biz kadınlar, Camdan büyük bir fanusun içindeyiz Korseden sütyene mahpus yaşarız Namus diye biri karar verir; başımızı örtmemize, eteğimizin uzunluğuna. Pantolon yasaktır bize Tahrik edermiş erkekleri.
Bakire kadınlar istiyorsunuz çünkü cinsel performansınızın kıyaslanmasını istemiyorsunuz. Edilgen ve tecrübesiz kadınlardan eş istiyorsunuz, çünkü hizmetinizi yaparken sözünüz geçsin istiyorsunuz. Her kadın bedenine hakkınız var gibi bakıyorsunuz, sahip olduğunuz kadınlara da başka erkekler aynı şekilde bakacak diye kadınlara hayatı zehir
KIRBACINI UNUTMA
Nietzsche, “Zerdüşt” kitabında erkeklere şöyle bir tavsiyede bulunur: Kadınlara mı gidiyorsun? Kırbacını unutma! Bu tavsiyenin klasik yorumu şöyledir: Kadınlar güç hastasıdır ve erkek de sahip olduğu şeylerle kadına gücünü göstermelidir. Öte taraftan Nietzsche genelde mecazlarla dolu bir insandır. Yani Nietzsche’ye dair herhangi bir sözün, aklınızda oluşturduğu ilk anlam genelde yanlıştır. Bu yüzden ben düz konuşmayan bir insanı düz anlamak istemiyorum. Bence Nietzsche’nin “Kırbacını unutma,” sözü şöyle yorumlanabilir. Erkek, kadına giderken yanına kırbacını alır. Ama niyeti bu kırbacı kadına karşı kullanmak değildir. Tam tersine kendisine karşı kullanmaktır. Yani erkek sahip olduğu kırbacı kadına teslim eder ve bu kırbaçla kendisini, kadına kırbaçlattırır. Neticede erkekler doğası gereği kendilerine işkence eden insanları severler. Hatta Nietzsche’nin, Salomé ile çektirdiği fotoğrafta dikkat ederseniz kırbaç, Salomé’ın elindedir...(Felsefirastyon 2/Sayfa:180)
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.