"Ulu Tanrım ,size bitün bu adamların yaşamasının bize ne zararı olacağını soruyorum. Fransa'da herkesin solumasına yetecek kadar hava yok mu ? "
Yazar Victor Hugo garip bi şekilde idamı takıntı haline getiriyor. İdamın kaldırılması için protestolar yapıyor ,bildiriler yayınlıyor. 1800lü yıllarda halk buna hazır değil ,idamın kesinlikle gerekli olduğunu düşünüyorlar ,kabul edilebilir bi şey olarak bakmıyolar. Her ne suçu olursa olsun bi mahkumun bir meydanda insanların bakışları arasında alçakça idam edilmesi ,Victor Hugo'nun uykularını kaçırıyor.
İsminin yazılı olmadığı bir idam mahkumunu anlatan bir kitap yazıyor.Geride annesini ,küçük kız çocuğunu ve karısını bırakan ,idam cezasına çarptırılan bir adamın 6 aylık sürecini anlatıyor.Belki kalplerini yumuşatır diye bir idamın son zamanlarını duygularını kaleme alıyor . Halk arasında kitap dilden dile dolanıyor ama kimin yazdığı bilinmiyor tabiki. Halk asla kabul edemiyor bu durumu,idam cezaları uygulanmaya devam ediyor.
Kitap beni çok etkiledi. Gerçekten resmen yaşadım kitabı. Çok akıcı ve gerçekci bi kitaptı ,bir çırpıda da bitti zaten. Bir aralar Türkiye'de de idam konusu gündeme gelmişti , ama kitabı okuduktan sonra kafam o kadar karıştı ki bir insan böyle bir ölümü hak eder mi bilmiyorum. Karar çok büyük ,üzerinde çok kafa yorulması gereken bi durum. Vicdan çok ayrı bir boyut.