Alyssa
@kafamdabituhaflik
Hekim
Charité Universitätsmedizin Berlin
177 okur puanı
Mayıs 2021 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitaplar
Okuma Hedefleri
Alyssa bir yorumu yanıtladı.
Yalın ve kaba bir hayat onları korkutuyor. Kaçıp otobüs tarifelerine, faturalara sığınıyorlar, tatillere, evlere, divanlara, mutfak tezgâhlarına ve perdelere; varoluşun çıplaklığını maskeleyecek şeyler satın alarak, bir şeylere sahip olarak geçen bir hayat. Hayatın zorluğunu saklayacak. Daha kabul edilebilir kılacak.
Sayfa 108 - DeliDoluKitabı okudu
Niçe de basit hayat zeki insanların işi diyor. #54226411
Koloni’de, İrlanda’nın kuzey taraflarında kalan ve dili de unutulmaya yüz tutulmuş bir yaşantıya değiniliyor. Eleştirdiği biraz da kent-köy çatışmaları. Niçe de güzel söylemiş.
Alyssa yorumladı.
Agota’dan bir kitap daha gelecek. Szabo da çok iyi. Macar yazarların acıları ve dışa vurumları hep aynı…
Geçtiğimiz günlerde gördüm o kitap haberini, sevindirici :)
Szabo’yu da sevdim. Iza’nın Şarkısı müthişti. Diğer kitaplarını da listeme ekledim.
Macar bir yazardan Afyon ve Diğer Öyküler diye bir kitap aldım. Can’dan. O da çok güzelmiş. Sonuç olarak Macar edebiyatının takipçisiyim artık 💜
Alyssa bir yorumu yanıtladı.
Düz Kesikler Neden Daha Geç İyileşir?
Hücrelerin dalga biçimli kesikte girdap benzeri yollar izlediğini, düz yaralardaysa kesik kenarlarına paralel hareket ettiklerini belirledi. Hareketleri için daha fazla olanak sağlanan dalgalı yaralardaki hücrelerin iyileşme sürecinde kesiğin iki yakası arasında hızlı biçimde köprü oluşturduğu gözlendi.
Sayfa 58Kitabı okudu
Ama cerrahi kesiler düz 🤔
İnsizyon sebebiyle olanları bahsetmiyor sanırım . Yapılan araştırma ekstrem doku travmaları ve düz kesi karşılaştırması bence. Ek olarak doku stresinden de bahsetmiş çünkü. İlk okuyuşumda ben de aynı şeyi düşündüm ama. 😊 Düz kesiler 30 mikrometrelik bir yarada bile köprü oluşturamamış mesela. Sütur dışında normal iyileşmeden bahsediliyor da olabilir.
1 sonraki yanıtı göster
Okur Takip Önerileri
Alyssa bir yorumu yanıtladı.
Geçmişin, anıların ve biraz da tarihin romanı.
Hepsinin toplamı “geçmiş bir an” aslında. Bilinç-akışını çok severim. Fakat zamansal sıçramalar üzerine böyle değişik bir kitap okumamıştım. En çok da dönemlere sıçrıyoruz. 40’lar 50’ler derken geçmişe, bazen de yazarın şimdisine gidiyoruz. Arka planda II. Dünya Savaşı kalıntıları ve Bulgaristan’ın nasıl bir durumda olduğu da belirgin. Sıkça eleştiriler var. Yazar dönüp dolaşıp o noktaya geliyor.
Anıların kitabı aslında. Yazar kesinlikle benim anım demese de bir nebze onun da yaşanmışlıklarını barındırıyor. Olay kurgusu daha çok, gerçekten çok. Mekan tasviri ve daha çok ruh önceliğini seven benim için normal bir kitap. Bazı okurlar daha çok benimseyebilir. Yaşlılık, anılar, zaman için çok farklı bakış açıları var ama yazarın diğer kitaplarından bir nebze daha geride olabilir benim için. Konu çok iyi, işleyiş çok iyi fakat hep bir boşluk vardı benim için. İyi ki okudum demedim ama okurken de bazı noktaları sevdim. Mitoloji ile bağını, bahsedilen şarkıları gerçekten çok sevdim. Ama aklımı meşgul eden, unutamayacağım bir kitap olmadı. Bana hitap etmedi sanırım. Puan da kurgunun dahiyaneliği adına. Kitap temposu da kararlı değil, bazen gerçekten sıkıldım. Bir 
Hüznün Fiziği değil elbet, bence.
Kitap kurgusu müthiş başlıyor, ortada inanılmaz tempo düşüklüğü yaşıyor ve bitiyor. Başlangıç tekrar okunabilir belirli bir yere kadar.
Teşekkürler yorum için