Uzun zamandır böyle sürüklenmeyi bekliyormuşum meğerse. Yaşar’ım Kemal’im, beni aldı memleketimin hiç bilmediğim yerlerine götürdü, hiç bilmediğim yönlerini gösterdi bana. Memleketimi bu kadar güzel betimleyen, bu kadar güzel anlatan başka kim olabilirdi ki zaten? Romanın akışında kayboldum, kendimi unuttum, sarsıldım.. Biraz geç kalmadın mı okumak için demeyin, tam da okumam gereken dönemimde okuduğumu düşünüyorum. Kendimi en çok bulduğum, hazır hissettiğim dönemde..
İnce Memed’in; Abdi Ağa’nın zulmüne, baskısına, işkencelerine tek başına meydan okuması, düzene baş kaldırışı, köylüler tarafından bir direnişin simgesi haline gelmesi, çocukluk döneminden eşkıyalığa uzanan öyküsü, düşmanları, yol arkadaşları, Hatçe’si, anası.. Beni o kadar sürüklediler ki kitabı elimden bırakasım gelmiyordu.. Yer yer gözyaşlarıma hakim olamadım, yer yer öfkelenip öfkemi dışavurdum, yer yer mutlu oldum.. Ağalık-kulluk sistemine, haksızlığa karşı mükemmel bir eleştiri, mükemmel bir direniş romanı..
Karakterleri yerel dilleriyle konuşturması, dilinin sadeliği, ustaca yaptığı karakter betimlemeleri, benim gibi toplumcu gerçekçi seven okurlar için fazlasıyla hayranlık uyandırıcı. Diğer serilerini okumak için can atıyorum şimdiden.
Teşekkürler Yaşar Kemal, bizi İnce Memed ile tanıştırdığın için; teşekkürler, bize böyle olağanüstü bir miras bıraktığın için; teşekkürler, Çukurova halkının kahramanı olduğun için..