"kalbin ağırlığı üstüne bir ağırlık yoktur"
(Sirak, 38: 18)Kitabı okudu
"Burada bir gün daha kalamam. Hemen gitmeliyim," diyen kararlar, kalbin ve zihnin enerjisini birleştiren kaliteli güce sahip kararlardır ve hayatımız bu yoğun gücün içinde barındırdığı otorite sayesinde neredeyse anında değişmeye başlar.
Sayfa 289Kitabı okudu
Kalbin mantığa sığmayan apayrı bir mantığı vardır.
Bir Fikrin Doğuşu
Evlerimizdeki, işyerlerimizdeki ve savaş alanlarındaki temel problemin kalbimizin çoğunlukla savaş halinde olmasından, yani insanları nesne olarak görmekte ısrar edişimizden kaynaklandığını iddia ediyoruz. Ve de savaş halindeki bir kalbin, insanları giderek daha çok nesne olarak görmeye ve onlarla savaş durumunda olmaya yatkın olduğunu da biliyoruz. Dolayısıyla barışı bulmak için, barıştan nasıl vazgeçtiğimizi ve savaşa yöneldiğimizi anlamamız gerekiyor.”
“Bazen biz savaşı seçmeyiz, savaş bizi seçer” diye araya girdi Lou.
“Evet Lou” diye onayladı onu Yusuf. “Bazen kendimizi savunmak zorunda kalırız, bu konuda tümüyle haklısın. Fakat bu küçümsemek, hiddetlenmek, karalamak ve hor görmek zorunda kalırız demekten daha farklı bir şey. Hiç kimse bizi savaş içinde bulunan bir kalbe sahip olmaya zorlayamaz. Kalplerimizin savaş içinde olmalarını biz seçeriz.”
Sayfa 106 - Arıtan YayıneviKitabı okudu
Hem belki hepsi yalnızca bir rüyadır. İstediğin kadar dua edip dilek dileyebilirsin ama yanaklarındaki soğuk ve hızla atan kalbin bunun doğru olmadığını, gerçek olduğunu söylüyor ve dua etmek işe yaramayacak, şimdi değil.
Sayfa 267Kitabı okudu
İBNİ NEFİS
*Tıp alimi.
*İlaçlar hususunda İbni Sina'yı çok geride bıraktı.
*Hayvanlar üzerinde yaptığı çalışmalar neticesinde, anatomi ile ilgili bazı sonuçlara ulaştı.
*Özellikle kalbin ve solunum yollarının anatomisi üzerinde durdu.
*Tıp tarihinin en büyük keşiflerinden biri olan küçük kan dolaşımını buldu.
*Ortopedi branşının kurucularındandır.
Sayfa 183 - 183Kitabı okudu
Günaha olan istek, insanda öz eğilim değildir. Bu daha çok, his ve arzuya akıl ve kalbin yenilme olayıdır. Kökleri ise genelde çocukluk dönemine uzanır.
Aslında beynin ün kazandığı yer gladyatör stadyumuydu. Filozof, doktor ve yazar Claudius Galen'i, Roma kanunları insan bedenini keserek incelemekten men etmişti. Bu yüzden o da toz toprak içindeki arenaya gidiyor, çarpışma sırasında kafatasları parçalanmış kan revan içindeki askerleri tedavi ederken beynin anatomisi ile ilgili anlık bilgiler elde etmeye çalışıyordu. Fakat en büyük heyecanı yaratan şey canlı, ciyak ciyak bağıran domuzlar üzerindeki deneyleriydi. Geniş bir kalabalığın önünde domuzun gırtlağını beynine bağlayan gırtlak sinirini doğruyor ve hayvan sesinin kesilişini izletiyordu. Kalabalığın şaşkınlıktan nefesi kesiliyordu. Galen davranışımızı kalbin değil beynin kontrol ettiğine dair ilk halka açık gösterisini yapmıştı.
Sayfa 11 - APRIL YAYINLARIKitabı okudu
Kalbin Anatomisi
XIX. yüzyıl ressamlarından William Holman Hunt'ın "Kainatın Işığı" adlı tablosunda; geceleyin elindeki fenerle bahçede duran filozof kılıklı bir adamın diğer eliyle bir kapıya vurmakta ve içeriden gelecek cevabı beklemektedir.
Rivayet edilir ki bu tabloyu tetkik efen bir sanat eleştirmeni ressama dönerek takılmış: "Güzel bir tablo üstat, lakin manasını bir türlü kavrayamadım; adamın vurduğu kapı hiç açılmayacak gibi duruyor, çünkü kapıya bir tokmak takmayı unutmuşsunuz..."
Ressamın cevabı eleştirmenin yüzünde bir mahcubiyet kızarıklığına yol açmış: "Adam alelade bir kapıya vurmuyor ki azizim; bu kapı insan kalbini temsil ediyor. Yalnızca içeriden açılabildiği için dışında tokmağa ihtiyaç yoktur."
Sayfa 36 - TurkuazKitabı okudu
Piraye: Aşk, Sadakat, Suskunluk
Nazan Bekiroğlu'nun, özetleme gücü yüksek'Piraye' değerlendirmesi şöyledir:
"Kalbin mucizesi, tekrarlanamaz zannedileni kendi içinde bir kez daha tecrübe edebilmesi. Hevesin arsızlığı, tekrarlanabilirliği peşinen malum olana meyletmesi. Kendisini her güzel şeyden bir yara almaksızın
Yakında kalbin sana, 'Artık bu yapay güneşler beni ısıtmıyor!' diyecek