harfe dönmüş, uğultu olarak kalmış, gölgelenmiş, ışımış binlerce ayrıntının, aklındaki binlerce düğümünü nasıl anlatacaksın?
kalbiniz bilir, dersin usulca. sezgileriniz fısıldar.
“ Nasıl, Tanrının ve azizlerin ismi üzerine yemin ederek yoksulluk içinde yaşacağınız yolunda ant içersiniz de, sonra sözünüzü unutur lüks içinde yaşarsınız?
Önce nasıl Tanrıya itaat edeceğinize yemin edersiniz de, sonra dönüp dinin öngördüğü her şeye karşı ayak sürürsünüz?
Kalbiniz fesat ve şehvetle doluyken, erdemi kendinize nasıl kural olarak benimsemiş olabilirsiniz?
Bedenlerinizi öldürmeye çalıştığınızı söylüyorsunuz, fakat gerçekte ruhlarınızı öldürüyorsunuz…”
“Düzenim Bozulur, Hayatımın Altı Üstüne Gelir, Diye Endişe Etme. Nereden Biliyorsun Hayatın Altının Üstünden Daha İyi Olmayacağını?” Şems Tebrizi.
kitabı bitirdiğimde kulağıma fısıldanan o söz.
Merhaba, yazarımız önsöz bölümünde;”Sarmaşık’ı yazmaya başladığımda henüz 17 yaşındaydım.Evimden uzakta,son derece mutsuz ve hayattan ümidimi kesmiş
Bakınız sevmek nasıl bir şeymiş👇🌷
“Bakın sevmek öyle cümlelerde filmlerde gördüğünüz gibi bir şey değil. Yani öyle birkaç sevgi mesajı, birkaç gece, birkaç sahiplik fotoğrafları falan öyle değil. Daha farklı. Mesela onu görünce hızlanan kalbiniz, her adımda ona yaklaşma, onu görme hissidir sevmek. O adımları onun için atmaktır. Bir sokak arasında