Allah'ın Sevmediği Amel ZULÜM
Allah'ın Sevmediği Amel ZULÜM Zalim:Haksızlık ve zulüm eden, kötü kıyıcı, merhametsiz, gaddar kimse demektir. Zulüm:Haksızlık, eziyet, işkence, baskı, adaletsizlik demektir. Zulüm: bir şeyi kendine ait olmayan yere koymak, sınırı aşmak doğru davranmamak, günah işlemektir. Mazlum:Zulüm görmüş, zulme, haksızlığa uğramış kimse
Engellilerin Bilmesi Gereken Tüm Yasal Haklar tüm detaylar ile... Anayasanın 10 Maddesine ilave edilen (2010 yılı referandumunda ) cümlede pozitif ayrımcılık gereği ''engelliler hakkında alınacak tedbirlerin eşitlik ilkesine aykırı olamayacağı'' ifadesi yer alır. • Anayasanın 42. maddesi 8. fıkrası; “Devlet, durumları sebebiyle özel eğitime
Reklam
Hikayenin tanımlanmasını bilmeden önce, ihtimallerin tartılış sürecini belirlemek isteriz. Yücelteceğimiz 'şey'lerin olasılıklarıyla karşılaşmadan önce; gerçekleşecek olağan hallerin belirsizliğine kapılırız zamansızca. İhtimalin nötr ölçekli olduğunu kanıksayana kadar, varlığımızdan vazgeçeceğimiz çileler; olasılığı da aştı büyük
.............Kendimizi Tanımaya Çalışalım........... 1 / Kalp Diriliği Kalp devamlı kendi vazifesini görmek, Rabb’ini zikretmek ister. Nefis de hep uyanıktır, hiç uyumaz ve sahibine kötülükleri emretmekten geri durmaz. Kul, Allah Teâlâ’nın emirlerine kulak verdi ise ne âlâ, aksi durumda o nefis ve şeytanı dinler. Hakk’ı işitme yolunu kapatan her
TARİHSELCİLİĞİN ÇÖKÜŞÜ'
(alıntı) Kur’ân ayetlerinde ahlaki sorunlar bulunduğu (!) iddiası Tarihselcilik diye anılan anlayışın sonunda gelip vardığı nokta, Kur’ân’ı -en azından onun belirsiz bir kısmını- bir insan sözü saymak oldu. Gerekçesi ise bu sonuçtan daha vahimdi. Tarihselciliğin çıkarımına göre, bazı ayetler ahlaken sorunluydu ve bunlar Allah’ın ahlakına
(3)
Bu hususun bir başka hikmetini müfessir Semerkandi şöyle açıklar: “Anneliğin verdiği şefkat duygusuyla kadında psikolojik bir hâl meydana gelir. Hâlbuki şahitliğin hissiyattan uzak, aklıselimle yapılması gerekir.” 61 Diğer bir husus ise şahitlik gibi mahkeme barındıran konular ciddiyet bağladığı ve bu yüzden işin içine tehdit gibi zorlayıcı ve insanları korkutucu faktörler girebileceği için erkeğe ya da suçluya karşı kadın tek başına bırakılmamış, yanına bir destekçi daha verilmiştir. Zira ceza hukukunda toplumun belki de en serseri insanının karşısında bir kadının kendisini yalnız hissetmesi ve “Bu serseri benim başıma bela olabilir.” diye düşünerek şahitlik yapmaktan çekinmesi muhtemeldir. Bu hikmetle yanına ikinci bir destekçi daha verilir ki şahitliği daha rahat yapabilsin. Zira bir kadın, geceleri evinde yalnız kalmakla iki kişi kalmak arasında kıyas yaparak yalnızlığın, korkutucu bir meseleyle yalnız başa çıkmanın oluşturacağı psikolojik hâli, tedirginliği anlayabilir. Ayetin bu ve buna benzer hikmetlerinden ve Peygamberimizin (sav) uygulamalarından da anlaşılıyor ki ayete bakarak, haşa, kadının aşağılandığını iddia etmek mümkün değildir. Ayette, o işte ehliyet sahibi olmak, kadının yaşam şartları, kadına has doğum, lohusa, ay hâli gibi hâllerin psikolojisine ve duygusallığına etkisi, duygusal yapısının şiddetli tesiriyle kadında oluşabilecek unutkanlık hâli, suçlu bir insana karşı kadını yalnız bırakmama gibi hikmetler mevcuttur. M.Salih münzevi "İSLAM'A YONELTİLEN SORULAR
Reklam