" Yalnızlık... İnsanı, kendi kendisiyle başbaşa bırakan, korkunç tatlılık... Yalnızlık sessizliğinde duyulan tek ses, göğüs kafesi deki kalp atışları... Yalnızlığı aramak, bu kalp atışlarını dinleyip, onları terbiye etmek, onları anlamaya çalışmaktır..."
Sayfa 85Kitabı okudu
Magnus gözlerini kapatıp içinden beşe kadar saydı. "Kızıl El hakkında ne biliyorsun?" diye sordu pat diye.
Johnny gözlerini devirdi. "Bir tarikat. Asmodeus'a tapıyorlar."
Magnus'un kalp atışları hızlandı. "Asmodeus mu?"
Johnny gözlerini kıstı.
"Her gün duyacağın türden bir isim değil," diye açıkladı Magnus çabucak.
Ama Magnus'un istemediği kadar sık duyduğu bir isimdi ne yazık ki. Cehennem Prensi Asmodeus, Magnus'un babasıydı ve Magnus, Kızıl El ile Asmodeus arasındaki bağlantının yalnızca bir tesadüf olmasını umdu.
Magnus babası adına bir tarikat kurmuş olabilir miydi gerçekten? Onunla yakın bile değildi. Bunu sırf şakasına bile yaptığını hayal edemiyordu.
Sayfa 63Kitabı okudu
İşte o buradaydı. Kardelen'in bu dünyadaki kalp atışları. Hala o kalp atışlarını duyuyorsam sebebi bu adam mıydı?
Sayfa 22Kitabı okudu
Fazla dinginlik de iyi değilmiş :)
İnsanların bazısı, sempatik sinir sistemini öne çıkarmak eğilimindedir. Böylece aşırı derecede formda ve faaldirler, yüksek tansiyondan yakınırlar, hızlı kalp atışlarını hissederler ve çabuk terlerler.
Başkaları ise para-sempatik sinir sistemini öne çıkarmaya eğilimlidirler. Bunlar her zaman dinginlik ve gerilimsizlik içinde olmaya çalışırlar. Kalp atışları yavaştır, kan basınçları düşüktür ve atardamarları iyice daralmış olduğundan el ve ayak üşümesinden yakınırlar. Günlük hay-huy'un geriliminden uzak kalabilmek için, dinginlik özlemleri bir yöntemdir. Ancak mide, sindirim için kamçılandığından aşırı bir mide asidi üretimi ortaya çıkar. Bu da kolayca gastrite, mide sancılarına ve sonunda da ülsere yol açar.
