Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Kimin kalbinde Allah’tan daha sevimli bir şey bulunursa,onun kalbi hastadır.Toprak yemek,kendisi için ekmek yemekten ve su içmekten daha sevimli gelen bir mide veya toprak yeme sevgisinden dolayı yeme ve içmeden kesilmiş bir mide nasıl hasta ise,herhangi bir şeyi Allah’tan daha çok seven kalp de o şekilde hastadır.Tüm bunların neticesinde malumdur ki;Allah’ın dilediği kalpler hariç tüm kalpler hastadır.Ancak şu var ki;bedeni hastalıkları o hastalığın sahibi bilmediği gibi,kalbi hastalıkları da kalbi hasta olan kişiler bilemez.Bilmediği için de bu hastalıktan gâfildir eğer kişi kalbindeki hastalığı bilmiş olsa,bu defa o hastalığın tedavisi için gereken zorlu sürece sabretmek ona ağır gelecek.Onun tedavisi ise arzularına muhalefet etmektir ki bu da ona ruhunun çıkması gibi zor gelir.
"Onları hidayet yoluna çağıracak olsanız, işitmezler. Onların sana baktıklarını görürsün, halbuki onlar (basîretleri kör olduğu için senin gerçek yüzünü) göremezler." Resûlullah'ı (a.s) bizzat gördüğü halde onun hakikatini ve Cenab-ı Hakk'ın onunla kainata yaydığı nuru göremeyen insanlar çoktur. Bu kimseler, manevi körlük içindedirler. Onun için yerde ve gökte her gün yüz yüze geldikleri binlerce ilâhî ayeti ve alameti de göremiyor, fark edemiyor, manalarını çözemiyor, taşıdığı sırrı, verdiği mesajı anlayamıyorlar. Cenab-ı Hakk, ekseriyetin içine düştüğü bu manevî kalp hastalığına şöyle dikkat çekiyor: "Göklerde ve yerde onların (hergün yanından) uğrayıp geçtiği (kudretimizi gösteren) nice ayetler var. Fakat onlar, (gaflet içinde bakıp hiçbir şey anlamadan) yüz çevirip gidiyorlar. İnsanoğlundaki bu gafletin ve manevî körlüğün tedavisi ekseriyetle ahirete kalmıştır. Arâf 7/198. Yusuf 12/105.
Reklam
168 syf.
9/10 puan verdi
Hayat insana rotasından sapmış deli bir roket gibi saldırır...
~~~dünyanın hiçbir yerinde insanlardan kaçış yok~~~ 10 Nisan 1901'de bir İngiliz ailesinin çocuğu olarak Cannes'da (Fransa) doğdu. Zengin bir baba ile çocuğunu hem ezen hem de inkâr eden bir annenin kızıydı (hikâyelerinde buna dair vurgular da vardı). 14 yaşındayken babası intihar etti. Yazmaya ilk kocası Donald Ferguson'la birlikte
Julia ve Bazuka
Julia ve BazukaAnna Kavan · Everest Yayınları · 202118 okunma
Bugün burada bir şey paylaşmak istiyorum. Bir düşünce, bir duygu... Çok yakından tanıdığım bir kişinin annesi vefat etmiş. Nasıl davranacağımı bilemedim ona karşı. Teselli etsem nasıl edeceğim ki. Anlıyorum seni desem yaşamadığım bir şeyi nasıl anlayabilirim ki. Soru sormadım hiç hatırlatmak istemedim. Ama çok üzüldüm. Yaşanan acının tarifi yok. Tarifi olmadığı gibi tedavisi de yok. Yerine başka bir şey koyabilecek bir şey kaybetmedi ki . Düşünüyorum. Düşünüyorum. Bakıyorum çevreme insanlar sevgilisinden ayrıldığı için sanki hayatının sonu gelmiş gibi davranıyorlar. Oysa hiçbir şekilde hayat acılarla bitmiyor. Bazen bazı insanların üzüldüğü şeyler çok basit geliyor. Bilmiyorum ya da ben çok derin düşünüyorum. Ama bazen hayatta da derin düşünmek gerektiğine inanıyorum. Derin düşünceler, derin duygular, hassas bir kalp ve düşünmekten yorgun düşen bir beyin. Bazen kendimi çok yıprattığımı düşünüyorum. Ama değer diyorum. İnsanları en hassas en ağır darbe aldıkları yerden kırmaktansa kendimi yıpratmayı tercih ediyorum. Çok değişik bir yazı oldu gece gece ama içimde kalmasını istemedim. Teşekkür eder, iyi geceler dilerim efenim. ;) ~HM~
Aklın ve kalbin birliği
Birinin sağlığı ve sağlamlığı diğerinden ayrılamaz. Biri hasta olduğunda diğeri de hasta olur. Birinin tedavisi diğerinin tedavisini gerektirir.Aklın doğru, kalbin fesat olduğu hallerde hem akıl hem kalp zarar görür ve ikisi de yoldan çıkar. Kalbin temiz, aklın yanlış yolda olduğu durumlarda da insanın istikametini büsbütün kaybetmesi işten bile değildir.
"İmam-ı Rabbânî Hazretleri bir mektubunda şöyle buyurmaktadır: "Allah adamları, kalp hastalıklarının tabibidirler. Batın hastalıklarının giderilmesi, bu büyüklerin tedavisi ile olur. Bunların sözleri ilaçtır, bakışları şifadır. Onlarla beraber bulunanlar, kötü olmazlar. Onlar Allah adamlarıdır. Onlar sebebiyle yağmur yağdırılır, onlarla rızık gönderilir. Batın hastalıklarının en kötüsü, ve kalp bozukluklarının başı, kalbin Hak Tealâ'dan başka şeylere bağlanmasıdır. Bu bağlılıktan büsbütün kurtulmadıkça, kalp selâmet bulmaz."
Reklam
Yıldızlı
Yıllardır her yerde sıklıkla hatırlatırım, yine bu vesile ile tekrar edeyim: İlaçla tedavi edilebilen kronik (süreğen) hiçbir hastalık yoktur. Bir başka deyişle, modern tıpta henüz maalesef kronik hiçbir hastalığın tedavisi yoktur. İlaçla tedavi edilebilen hastalıklar zaten grip gibi geçici olan hastalıklardır. O yüzden insanları daha kronik hastalıklara düşmeden önce, o hastalıklardan uzak tutmak tıbbın birinci görevi olmalıdır. İlaçlar yahut diğer tıbbî girişimler; şeker, tansiyon, kanser, kalp-damar sorunları gibi sorunlarda ancak belirtileri normale çekecek düzenleyiciler olarak iş görür. Nedenleri ortadan kaldırarak iyileşme sağlamazlar. İyileşme, ilaçtan bağımsız olarak sağlığı sürdürebilme halidir ve maalesef bu ilaç endüstrisine dayalı modern tıbbın pek tercih edebileceği bir hedef değildir.
136 syf.
10/10 puan verdi
·
23 saatte okudu
Bu kitap sizi pamuk gibi yapacak depresyon da neymiş hepsini silip süpürecek, bundan böyle girdiğiniz tüm depresyonlardan şıp diye çıkacak ve bir daha da asla depresyona girmeyeceksiniz deseydim eğer benim okuduğum bu kitabı anladığımdan ve samimiyetimden şüphe etmeniz gerekirdi. Ama elbette böyle şeyler asla söyleyeceğim çünkü öyle herkesin
Depresyon
DepresyonOya Akbaş · Yediveren Yayınları · 202412 okunma
Peygamberimiz vefatından sonra oğlu İbrahim'in üzerine kapanmış, sahabeler Peygamberimizin ağladığını görünce şaşırmışlar. Efendimiz (sav) buyurmuş ki: "Ben sizi ağlamaktan nehyetmedim; kalp hüzünlendiğinde göz yaşarır. Ben sizi elinize kendinize zarar vermekten ve Allah'a isyan etmekten nehyettim." Efendimiz oğlu İbrahim'e sarılmış ve "İbrahim sen öldün ya, biz buradayız. Sen öteki aleme gittin. Biz hep burada, sen hep orada kalıcı olsaydın, biz buna çok üzülürdük. O zaman hüznümüzün tedavisi, tamiri, telafisi mümkün olmazdı ama hamdolsun ki bir müddet sonra biz de sana dahil olacağız." buyurmuş.
Sayfa 80 - Timaş YayınlarıKitabı okudu
Kalp hastalıklarının tedavisi ise ancak ilim ve salih amel ile mümkündür.
Reklam
Bilesin ki hased (kıskançlık) kalpte bulunan büyük hastalıklardandır. Kalp hastalıklarının tedavisi ise ancak ilim ve salih amel ile mümkündür.
Tedavi
Doğru ol, kalp kırma yoktur dermanı tedavisi Olma fani dünyanın enayisi Ya da boşver devam et en iyisi Anlamazsın insanoğlusun.
Covid'ten yaklaşık 7 milyon insan öldüğü düşünüldüğünde...
...Başka bazı anormal kalp ritimlerinde, yine deneme yanılma yoluyla bir dizi ilaç tedavisi uygulanıyor; Winfree bunu "kara büyü" olarak nitelendiriyor. Kalbin dinamiklerine ilişkin sağlam bir kuramsal kavrayış olmadan, belli bir ilacın etkilerini öngörmenin aldatıcı olacağını söylüyor...
Sayfa 334 - ALFA Bilim, 5. Baskı: Ağustos 2022, İstanbul/BayrampaşaKitabı okudu
26.02.2024
Yalnızlık, bir gölge gibi peşimde dolanıyor. Kalabalıklar içinde bile, tenime değen soğuk nefesini hissediyorum. Bir deniz feneri gibiyim, karanlığın içinde tek başıma parlıyorum. Işığım uzaklara ulaşsa da, içimde derin bir karanlık var. Yalnızlık, bir tango gibi. Her adımda partnerime daha da yaklaşıyorum, ama bir o kadar da uzaklaşıyorum. Birbirimize dokunuyoruz, ama asla tam olarak kavuşamıyoruz. Bu dansın sonu yok, sadece yorgunluk ve bitkinlik var. Yalnızlık, bir kaktüs gibi. Dikenli ve sert bir dış görünüşüm var. Kendimi korumak için dikenlerimi gösteriyorum, ama içimde yumuşak bir kalp var. Sevgiye ve ilgiye ihtiyacım var, ama bunu göstermekten korkuyorum. Yalnızlık, bir ayna gibi. Kendimi tüm çıplaklığımla görüyorum. Kusurlarım, hatalarım, eksikliklerim... Hepsi aynada bana bakıyor. Kaçmak istiyorum, ama bir türlü kaçamıyorum. Yalnızlık, bir esaret gibi. Kendi kurduğum bir hapishanede yaşıyorum. Duvarları korkularından, endişelerinden ve güvensizliklerinden örülmüş bir hapishane. Özgür olmak istiyorum, ama nasıl kurtulacağımı bilmiyorum. Yalnızlık, bir hastalık gibi. Ruhumu kemiren, beni içten içe yok eden bir hastalık. Tedavisi zor, belki de imkansızdır. Fakat pes etmezsem, belki bir gün bir ışık görürüm. Belki bir gün, kalbimin derinliklerinde saklı kalmış o küçücük umut filizi yeşerir. Yalnızlık, bir seçim değildir. Bana dayatılan bir kaderdir. Fakat bu kaderi kabullenmek zorunda değilim. Mücadele edebilirsin, umudunu yitirmeden savaşabilirsin. Belki bir gün, yalnızlığın karanlığını aydınlatan bir güneş doğar. Belki bir gün, ruhunun çölüne yağmur yağar. Belki bir gün, yalnızlığın sona erer.
641 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.