*Kalbi Mühürlü
*İlk günkü gibi..Kördüğüm gibi...
*Aramıza ördüğün duvarları bile sevdiğin renge boyadım bilesin...
*İnsanı zamansızlaştıran anlar vardır. İki gönlün birbirine değdiği an zaman susar sonsuzluk başlar..
İlişki kesilen bir arkadaşla yeniden barışmak bir zayıflıktır;bu zayıflığın cezası,bu arkadaş ilk fırsatta,tam da ilişkinin kesilmesine neden olan şeyi yeniden,üstelik kendi vazgeçilmezliğinin bilincinde olarak daha bir pervasızlıkla yaptığında ödenir.
Bir nefes dîdâr içün bin cân fedâ itsem n’ola
Nice demlerdür esir-i iştiyâkıdur gönül.
Bir nefescik olsun o güzel yüzü görmek için bin canım olsa da kurban etsem yeridir. Gönül nice zamandır onun arzusuyla yana tutuşa esiri olmuştur.
Nef’î
Canı cânân dilemiş vermemek olmaz ey dîl
Ne nîza eyleyelim ol ne senindir ne benim
Ey gönlüm, canımızı sevgili istemiştir, sevgilinin isteğini geri çevirmek olmaz, boşuna tartışmayalım seninle, zira bu cân ne senindir ne de benim.Bu can sevgilinindir.( Onun olan bir şeyi ona vermemek olmaz.)
Gûl-i ruhsârına karşu gözümden kanlu akar su
Habîbim fasl-ı güldür bu akar sular bulanmaz mı
Gül yanağına karşı gözümden kanlı göz yaşları dökülüyor, sevdiğim ! gül mevsimidir, bu akan sular bulanmaz mı ? ( akan göz yaşlarımın kanlı olması çok normal, çünkü mevsim bahar mevsimidir, yani gül mevsimidir.)
Âyinesi iştir kişinin lâfa bakılmaz
Şahsın görünür rütbe-i aklı eserinde..
İnsanın (ne olduğunu anlamak için) sözüne değil işine,
eserine bakılır; kişinin aklının derecesi, kendi eserinden belli olur.
“Aşk mıdır ki can-ü dil mülkünü yağma eyleyen
Aşk mıdır sinem içre gelip de cân eyleyen.”
(Muhibbî- Kanuni Sultan Süleyman)
Sevgilinin gönül varlığını yağma eyleyen aşk mıdır? Ve sonrasında cansız göğsüm içinde, gelişi ile bana tekrar can veren aşk mıdır?