" Savaş makinesinin dişlileri, gencecik damarlardan akıtılan kanlarla işler kalıyordu. Toprak böyle zamanlarda kana susuyor, kendisini ancak böylesi zamanlarda arzıendam ediyor, yağmuru su buharı değil, havaya karışıp göğe ulaşan kan damlacıkları yağdırıyordu. Altının, gümüşün, pırlantanın para etmediği, en değerli mücevherin kan olduğu bir zamanda ne kadar iyi niyetli olursa olsun kimsenin tasarruf etmeye hakkı yoktu."