“Andolsun, size içinizden öyle bir peygamber gelmiştir ki, sizin sıkıntıya uğramanız ona ağır gelir, size çok düşkündür, müminlere karşı şefkat ve merhamet doludur.” TEVBE/128 Rabbim kandil gecesini ihya edebilmeyi nasip etsin bizlere. Dua ile..🤲🏻🌸
Yarın, yarından sonra bir yarın, bir yarın daha Sürüp gidiyor günden güne küçük adımlarla; Geçmiş günlerimiz ise nice sersemlere ışık tutmuş Ölüm yolunda, toz toprak olmazdan önce. Sön, cılız kandil, sön! Hayat dediğin ne ki: Yürüyen bir gölge, bir zavallı kukla bu sahnede: Bir saat gösterip, boyun kırıp gidecek! Bir daha duyulmayacak artık sesi. Bir aptalın anlattığı bir masal bu: Kuru gürültüler, deli saçmalarıyla dolu.
Reklam
"Kandil ışık vermek için değil, geceye şahitlik etmek için yanar", diyor şair Robert Bly. Güzellik, En Güzel'e şahitlik etmek için vardır; insan da güzelliği temaşa etmek için var.
İnsan, eğitilmesi gereken, daha doğrusu terbiye edilmesi icap eden, bir mahlûk. Terbiyenin esas amacı; insanın iç alemini, yani içgüdülerine zihnini ve duygu alanını belli bir düzene koymak ve bu üçünü bütüncül bir terkibe ulaştırmaktır. İç alemi terbiye edilmiş insan, hayatta yapması gereken eylemleri, bu terbiyenin gösterdiği istikamette gerçekleştiriyor. Böylece, aldığı terbiyenin icaplarını yerine getirdiği için kendi şahsiyetini hem kendisine hem de ötekine karşı sergilemiş oluyor. İnsanın iç aleminin terbiye edilmesi, onun, insana ve hayata karşı belli bir bakış sahibi olması demektir. İnsan bu bakış ile yaşadığı çevreyi, temas ettiği insanları ve kendi hayat mecrasını değerlendirir. Ve bu süreç sonunda bir hüküm sahibi olur. Sonra verdiği bu hükme göre iradesiyle eylem yapar. Şahsiyet bu eylem sonucu görünür hale gelir.
REFİK HALİD(KARAY) EFENDİLER NEREYE?
O zamanlar kalemler kırık, gözler yumuk, boyunlar eğili, ağızlar kilitliydi. "Gel!" diyordunuz, halk karnını yerde sürüyerek ezile-büzüle koşuyor, ayaklarınızın altına sokulup tir tir titriyordu. "Git!" diyordunuz,kapıya kendini zor atıyor, merdivenleri dörder dörder atlayarak canını güç kurtarıyordu. Siz nâzır değildiniz, derebeyliği yaptınız... Siz amir olmadınız,sergerdelik ettiniz... Siz valilik yapmadınız, asesbaşılık ettiniz... Efelere taş çıkardınız; zorbalara parmak ısırttınız; Çakıcı'ya rahmet okuttunuz.Kabakçı'yı gölgede bıraktınız... Biraz daha geçseydi evliya diye "Patrona"lara türbe kurup başlarında kandil yakacaktık; "Musli"leri kahraman bilip nâmlarına heykel dikecektik, "Sakallı"lara can verip mevkilere geçirecektik.
Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
Ülkemizde; Müslümanlar 6' ya ayrılır... 1) Tam zamanlı müslüman, 2) Cumadan cumaya, 3) Ramazandan ramazana, 4) Bayramdan bayrama, 5) Sadece kalbi temiz olanlar, 6) Kandil ve cuma gecelerinde içmeyerek ibadet ettiğini sananlar.
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.