SORU: Ailenizle, akrabalarınızla görüşüyor musunuz? EDİP: Kız kardeşlerimle görüşüyorum. İki erkek kardeşimle iletişimim yok gibi. Benden dört yaş küçük olan Boğaziçi Üniversitesi Teorik Fizik bölümü mezunu erkek kardeşim, yirmi yıldır bana kırgın. Kırgından da ötesi, beni görünce cin çarpmışa dönüyor ve kendini kaybediyor. Çok zeki biri ama o
Sayfa 611 - Ozan Yayıncılık / Yarı-Rastgele Seçilmiş Makalelerim ve Söyleşiler / "İslamî Reform Hareketi" söyleşiden bir kesit:Kitabı okudu
Çağımızın en ölümcül hastalıkları obezite, diyabet, kalp-damat hastalıkları ve kanser olarak sıralanabilir.
Reklam
Vicdan denilen şey insanın beynini kanser gibi kemirir, sonunda gri hücreler bütünüyle yenilip yutulur. Şeytan yenilmiştir, geri plana çekilir, ama sanma ki öfke içinde dişlerini gıcırdatıp alev tükürür. Omuzlarını silker yalnızca..
Sayfa 148Kitabı okudu
Prof. Dr. Ahmet Aydın liferin önemini özellikle vurguluyor: "Bilindiği gibi lifler bağırsak hareketlerimizi düzenleyen çok önemli besin öğeleridir. Çoğunlukla beyaz un/beyaz ekmek ve rafine tuzla beslenen kişilerde vitamin, mineral eksikliği, bazı bağırsak hastalıklarının daha fazla görülmesine sebep olur." Görülüyor ki, başımıza gelenler, kendi yapıp ettiklerimiz, yüzündendir. Sorumlusu biz olduğumuzdan, cezasını da biz çekiyoruz. Halbuki Kuran-ı Kerim, sık sık bizi akletmeye çağınır. Peki, biz aklediyor muyuz? Ekmeğin bozulması, buğdayın ve dolayısıyla da insanın bozulmasına neden olmuştur. Bu da ABD'nin kirli tezgahına gelen siyasetçi ve darbeciler sayesinde olmuştur. Beyaz un, kanser bașta olmak üzere enfarktüs, kemik erimesi gibi onlarca hastalığın artışına neden olarak da gösteriliyor.
Dönemin medeniyetinin kendisi zaten hastaydı. Kanser, çökmekte olan bir kültürün belirtisi, aynı zamanda yozlaşmış ahlak anlayışının ve davranışların bir ifadesiydi.
Hayy kitapKitabı okudu
Bazı boğucu rüyalarda gidebilseydiniz siz de onu içine attığımız vagonun arkasında ve izleyebilseydiniz yüzünde kıvranan beyaz gözlerini. Asık yüzünde günahlardan usanmış bir şeytan gibi, akan kanın sesini duyabilseydiniz. her sarsılışında gargara yapar gibi köpürerek çürüyen, ciğerlerinden kanser gibi yakışıksız, geviş getirir gibi, acı masum dillerde ki sefil şifa olmaz yaralarını. Dostum bu kadar büyük bir hazla söyleyemezdiniz, ümitsiz Bir Zafer için heyecanlanan çocuklara o eski yalanı: "insanın ülkesi için ölmesi tatlı ve uygundur."
Reklam
64 öğeden 51 ile 60 arasındakiler gösteriliyor.