“Derdim: yeter, sakin ol, dinlen biraz artık;
Akşam olsa diyordun, işte oldu akşam,
Siyah örtülere sardı şehri karanlık;
Kimine huzur iner gökten, kimine gam.
Bırak, şehrin iğrenç kalabalığı gitsin,
Yesin kamçısını hazzın sefil cümbüşte;
Toplasın acı meyvesini nedametin
Sen gel, derdim, ver elini bana, gel şöyle.
Bak göğün balkonlarından, geçmiş
Derdim: yeter, sakin ol, dinlen biraz artık; Akşam olsa diyordun, işte oldu akşam, Siyah örtülere sardı şehri karanlık;
Kimine huzur iner gökten, kimine gam.
Bırak, şehrin iğrenç kalabalığı gitsin, Yesin kamçısını hazzın sefil cümbüşte; Toplasın acı meyvesini nedametin
Sen gel, derdim, ver elini bana, gel şöyle.
Bak göğün balkonlarından, geçmiş seneler
Eski zaman esvaplariyle eğilmişler; Hüzün yükseliyor, güleryüzle, sulardan.
Seyret bir kemerde yorgun ölen güneşi Ve uzun bir kefen gibi doğuyu saran Geceyi dinle, yürüyen tatlı geceyi.
İçe Kapanış,
Sanık, cinayet suçuyla yargılanmaktadır. Suçluluğunu gösteren ciddi kanıtlar bulunmasına karşın ortada ceset yoktur. Savunma avukatı, kapanış konuşmasında bir numara çekmeye karar verir.
"Baylar, bayanlar” der,“sîzlere bir sürprizim var: Bir dakika içinde, öldüğü düşünülen şahıs mahkeme salonuna gelecek.”
Sözlerini bitirir bitirmez salonun kapısına bakar. Şaşakalan jüri üyeleri de bakışlarını heyecanla kapıya çevirirler. Bir dakika geçer, hiçbir şey olmaz. Avukat sonunda,“Aslında,” der,“öldüğü sanılan şahsın geleceğini ben uydurdum. Ama sonuçta hepiniz beklenti içinde kapıya baktınız. Bu da, bu davada birinin bir cinayete kurban gittiği konusunda akla yatkın ölçüde kuşku taşıdığınızı gösterir. Bu durumda ‘suçsuz’ kararı vermenizi talep ediyorum.”
Jüri karar için çekilir ve birkaç dakika sonra geri döner.
Sözcü ayağa kalkar ve kararı okur:“Suçlu.”
Avukat ayağa fırlar ve bağırır:“Ama nasıl olur? Kesinlikle kuşkunuz vardı... Hepinizin kapıya baktığını gördüm.”
Jüri sözcüsü sakindir.“Evet, hepimiz baktık,” der.“Ama müvekkiliniz bakmadı.”
Hemingway'den beklenilen her şeyden biraz var bu kitapta. Acı, sefalet, gerçek bir adamın portresi. Hollywood'un Bogart sinematografisine yakışan bir senaryo. Aynı adlı bir film de varmış.
Kitap bize şaşaalı yaşamın ucuz hayatlarından ve gerçek bi hikâyenin zor kazanılan bir hayatın zengin sermayesi olduğu karşılaştırmasını gösteriyor.
Renkli karakterler, coşkun eylemler, bayağı entrikalar, kan, ter ve yalnızlık üzerine ters köşe bir kapanış.
Ve bunları sade bir mermi sürülmüş tabancayı okuyucuya doğrultan bir efsanenin kitabı.
Ya Hep Ya HiçErnest Hemingway · Bilgi Yayınevi · 2016553 okunma