Nasıl bir his biliyor musun? Oda çok geniş ama sığamıyorsun, bak kapı orda ama çıkamıyorsun, pencere açık ama nefes alamıyorsun...☘️
Cemal Süreya'nın “ Nasıl bir his biliyor musun ? Oda çok geniş ama sığamıyorsun, bak kapı orda ama çıkamıyorsun, pencere açık ama nefes alamıyorsun..” dediği yerdeyim...
“Mark! Mark! Kapıyı aç! Orda olduğunu biliyorum oğlum! Orda olduğunu
biliyorum!”
Annem. Epey oldu annemi görmeyeli. Kapıdan birkaç adım uzaktayım, bu
kapının arkasında dar bir koridor, koridorun sonunda da bir başka kapı var.
O kapının arkasında da annem.
“Mark! Lütfen oğlum, lütfen! Aç kapıyı annene! Aç kapıyı!”
Annem ağlıyor galiba. “Ka-ha-pı-yı” dedi sanki, hıçkırarak. Seviyorum annemi, çok seviyorum; ama tanımlayamayacağım, ona bunu söylememi zor, hatta nerdeyse imkânsız kılan bir biçimde. Ama yine de çok seviyorum onu. O kadar çok seviyorum ki benim gibi bir oğlu olmasın istiyorum. Benim yerime başka bir oğul bulabilsem ona keşke. Böyle bir dileğim var, çünkü değişimin benim için bir seçenek olduğunu sanmıyorum. Kapıya gidemem. Mümkün değil. Onun yerine bir iğne daha çakmaya karar veriyorum.
Sayfa 54 - Siren YayınlarıKitabı okudu
Sabah 8:30 da evden çıkıp 18:30 gibi gayet erken bi saatte eve dönüp zile basıyorsun kapı biraz bekledikten sonra açılıyor , asansöre binip evin dış kapısını aralık buluyorsun.Ben geldiiiiiim diye bağırıyorsun.Ses yok. Ceketini , çantanı asıyorsun. Fortmantonun aynasında kendinle karşılaşıp yorgun suratın altındaki seksi ve son derece yakışıklı adama göz kırpıp birden suratını asıp amk senin diyorsun.Neyse soyunup dökülüp mutfağa geçiyorsun. Hala evde bir canıyla karşılaşmış değilsin. Ocaktaki makarnadan bir tabak alıp soslayip vs leyip tabakla birlikte oturma odasına geçiyorsun. Veeee evdeki canlıyı orda tv izlerken yakaliyorsun. Minik seslerle konusmalar yaptıktan sonra telefonu eline alıp yüzünü bile görmediğin bir sürü insandan mutluluk ve tutunma adına medet umuyorsun.
Diğer gecelerde de olduğu gibi yatmadan önce bi bir miktar çıplak kadın resmine bakıp masturbasyon yapıp uyurum kesin .
Çok şükür hiç yorucu olmayan tatminkar bir hayatım var . Çok mutluyum.
Barut
Cemal Süreyya 'nın "Nasıl bir his biliyormusun, oda çok geniş ama sığamıyorsun, bak kapı orda ama çıkamıyorsun, pencere açık ama nefes alamıyorsun..." Dediği yerdeyim...
Sohrap Sepehri - Suyun Ayak Sesi
youtu.be/4jqd3NFjDak
Annemin sessiz geceleri için!
Kaşan şehrindenim
Fena sayılmaz halim,
Bir lokma ekmeğim var, biraz aklım,
İğne ucu kadar da zevkim.
Huzur Hakkı
Bir zamanlar, içinde yaşadığı apartmanı hiç sevmeyen bir adam varmış. Çünkü, komşu dairelerdeki babalar çocuklarına ve eşlerine hep hakaret ediyor, hatta bazen onları feci halde dövüyorlarmış.
Derken adam, karşıda yeşillikler içindeki apartmana taşınmaya karar vermiş. Orda herkes birbirine çok saygılı olduğu gibi kendi ev halkına da çok şefkatliymiş...
Adamın yeni komşuları da adamın eski apartmanından kurtulmasına çok sevinmiş ve adamı tebrik etmişler. Gel zaman git zaman adamın evinden huzursuz edici sesler yükselmeye başlamış. Hatta bazen bu sesler çok uzak dairelerden bile duyuluyormuş. Buna bir dur demenin zamanının geldiğini düşünen komşular, aralarında anlaşıp basmışlar adamın kapı zilini ve rahatsızlıklarını dile getirmişler... Adam sürekli 'Burası benim evim kardeşim, size ne' diyormuş.........
O köklensin diye pencerede suya koyduğun devetabanı
Hepten hüzünlü bu günlerde
Gür ve çoşkun bir günışığı dadanmış pencereye
Masada tabaklar neşesiz
Koridor ıssız
Banyoda havlular yalnız
Mutfak dersen - derbeder ve pis
Çiti orda duruyor, ekmek kutusu boş
Vantilatör soluksuz
Halılar tozlu
Giysilerim gardropda ve şurda burda
Memo'nun oyuncak sepeti uykularda
Mavi gece lambası hevessiz
Kapı diyor ki açın beni kapayın beni
