kırmızı deynek
Havanın yüzünde bir kırlangıç sürüsü Ve yabanıl ak atlar doludizgin Bu sabah, bu sabah öylesine güzel ki Bu sabah yağmur yağacak Bu sabah gün açacak Bu sabah tekmil tornurcuklar patlayacak Bahar patlayacak Köpükler, bulutlar patlayacak Özlemierin en güzeli, tozlu bir özlem Topraktan yeni çıkarılmış Üç bin yıllık yunan şarabı Atların kara
Sayfa 85 - Yapı Kredi Yayınları
Amentü
İnsan eşref-i mahlûkattır derdi babam bu sözün sözler içinde bir yeri vardı ama bir eylül günü bilek damarlarımı kestiğim zaman bu söz asıl anlamını kavradı geçti çıvgınların, çıbanların, reklamların arasından geçti tarih denilen tamahkâr tüccarı kararmış rakamların yarıklarından sızarak bu söz yüreğime kadar alçaldı damar kesildi, kandır
Sayfa 177 - TİYOKitabı okudu
Reklam
Kendi akşamında, kendi karanlığında sürekli düşünen, kim bilir neler düşünen, yapayalnızlığıyla sanki övünen; durmadan sigara içen…
İşte yine onun akıntısındayım. Ne kadar kızsam, ne kadar dirensem de alıp götüren o oluyor hep.
Bir yığın insan. Sonra bir yığın insan daha. Nasıl da çoğalıyorlar. Bir sürü de saçma sapan söz. Niye konuşur bu insanlar bu gereksiz sözleri? Kimse de kimseyi dinlemiyor gibi.
"Böyle kahroluyorum bu kar akşamları Ay bulutlara girince Küfretmemek elde değil ki."
Reklam
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.