Sanki üstümden tır geçti desem yeridir. Öyle izler bıraktı ki bende nasıl anlatacağımı bilemiyorum diyebilirim. Okurken içimde hüzün ve korku bir aradaydı. Kitap boyunca sayısız şekillerde kendimden parçalar bulduğum, sırf bu yüzden korkmama, üzülmeme, endişe etmeme sebep olan karakterlerle derinden bir gönül bağı kurup, onlarla ilerleyip, sonunda umutlanarak uçup gitmelerini sevinerek okudum. Sonrasında da insan bu sefer kendi uçağını beklemeye başlıyor. Benim için çok güzel ve tarifsiz bir deneyim. Uzun zamandır okuduğum en güzel, en sıcak, en gerçek ve en kalbe dokunan kitap oldu. Gülendam, Demir, Nazlı, Ezgi ve diğer karakterler adeta içime işledi ve bende onlarla birlikte pencereler, kapılar ardında bekledim, hayal ettim, sürüklendim.
Yazarın okuduğum ilk kitabıydı. Dilini, kalemini çok ama çok sevdim.