"Beni bu yaratıkla yalnız bıraktılar sonunda, hayır, yalnız bırakmadilar sadece, bir hücreye de tıktılar, her şeyden çok korkulan bu yaratıkla, kendi kendimle." - Karahindiba
Akhilleus mevcut anda yaşıyor. Geçmişi hatırlıyor, pişmanlık duyuyor ama güceniklikleri gitgide azalıyor. Geleceği nadiren düşünüyor hatta hiç düşünmüyor çünkü gelecek diye bir şey yok. Bunu bu kadar kolay kabullenmesi hayret verici. Hayatı, açık avucunda bir karahindiba çiçeği gibi, o kadar narin ki en ufak bir nefesin esintisiyle dağılıp gidebilir. Yaşlı bir adamın ölümü kabullenişini bir yerlerden alıp benimsemiş. Gelecek diye bir şey olmadığını biliyor ve buna gerçekten aldırmıyor.
Bundan sonra parkta yürüyüşe çıktığınızda durup kendinize sorun: Çimenlerin arasındaki karahindiba ne görüyor? Otlar hangi kokuları alıyor? Meşenin yapraklarına dokunun, ileride ona dokunulduğunu hatırlayacağını bilerek. Ama sizi hatırlamayacaktır. Sizse o ağacı hatırlayacak ve anısını her daim hafızanızda yaşatacaksınız.
Metin Hara nın masal-romanı.
Masalı unutanlara masalı, çocukluğunu unutanları masumiyeti hatırlatıyor.
Romana dahil olan yan karakterler simurg, horo usta, phromete, vu vei, susi ve diğerleri sıraları geldikçe mesajlarını verip romandan ayrılıyorlar.
Farkındalığı, toplumsallığı, karmayı masumiyeti iyiliği anlatan sempatik bir kitap olmuş. Çizimleri, bölüm sonu soru-cevapları okuması da eğlenceli.
Yönlendirmeler ile video linklerine bağlanmayı ihmal etmeyin zira bölümlerim özeti , özü , tüm sembolizmalar metaforlar Metin Hara nın meditatif sesi ile oralarda anlatılmış :)
İyi ki okumuşum.
Sırada Momo var :)
Biraz çocukluğa dönmeli insan kimi zaman.
Parklarda koşturmalı, salıncaklarda sallanmalı
Masumiyet.. Aşk.. Umut..
Heyecanlı , mucizevi bir yolculuk..
Masal tadında bir kitapti. Her bolum sonunda karekodlar var okutarak videolar açılıyor .. gerçekten insanı düşünmeye sevk eden aynı zamanda heyecanlandıran içsel bir yolculuk olmuş.
Teşekkürler Metin Hara.
Şiddetle tavsiye edilir