Mustafa furkan yavuz
@kardanaydinlikdunyaya
Neü ilahiyat
Konya
17 okur puanı
Şubat 2018 tarihinde katıldı
Sabitlenmiş gönderi
Ve işte en geniş cümlem; içimi açtım sana, gönlünde yer etmek için.
Yaprakların yeşilinde gözleri, göğün mavisinde nefesi, dokunduğum her yerde teni beliriyor yavaş yavaş,... Gittiğim her yere götürüyorum onu... Gittiğim her yere geliyor peşinden Nereye kaçsam, esiriyim onun... Nereye gitsem yakınlarındayım hep... Her şeyin ama her şeyin içinde bir parçası duruyor Doğa var gücüyle onu taşıyor bana... Yeşil, mavi, beyaz...
Sayfa 90 - Destek yayınları
Kalplerimiz ve ruhlarımız birbirine değdiğinde, yollarımız sabahçı kahvelerinde kesiştiğinde, her birimizin acısını müşterek acımız bildiğimizde, umut şehri büyüyecek. Ne zaman yorulsak hayattan, karşımızdakinin gözlerine bakmak yetecek....
Sayfa 29
Okur Takip Önerileri
Huzeyfe'den (r.a.) rivayet edilmiştir:
Peygamber (s.a.s.) gece yatarken elini yanağının altına koyar; "Allah'ım, senin isminle ölür (uyur) ve yine senin ismin- le dirilirim (uyanırım)." derdi. Uyandığı zaman da "Bizi öl dürdükten sonra dirilten Allah'a hamdolsun! Dönüş, O'nadır." buyururdu.
Sayfa 109 - Tdv yayınları
Oğlu İbrahim gözleri önünde can çekişirken de Efendimizin göz- lerinden yaşlar boşanmış ve şöyle buyurmuştur: "Göz yaşarır, kalp üzülür, fakat biz Rabbimizin razı olacağı sözlerden başka sını söylemeyiz. Ey İbrahim biz senin ölümünden dolayı gerçekten üzgünüz."
Sayfa 65 - Tdv yayınları
Bir defasında da Resûl-i Ekrem (s.a.s.), ashabından bir zatın hastalandığını duyup ziyaretine gitmiş ve hasta sahabi nin, zayıflıktan ve hastalıktan âdeta bir kuş yavrusuna din düğünü görünce ona, "Herhangi bir konuda Allah'a dua ediyor veya O'ndan bir şey istiyor muydun?" diye sormuştu. Hasta zat, "Allah'ım! Beni âhirette ne ile cezalandıracaksan onu şimdiden dünyada bana ver, diye dua ediyordum." cevabını verdi. Bunun üzerine şaşkınlığını açıkça ifade eden Allah Resûlü (s.a.s.) böyle dua etmemesi konusunda onu uyardı ve ona Allah'tan hem dünyada hem de âhirette iyilik istemesini tavsiye etti. Tavsiyeye uyan hasta, bir süre sonra iyileşti."
Sayfa 62 - Tdv yayınları
Rızkı temiz ve helal olan kimsenin düşüncesi de güzel olur. Üstelik böyle biri hayırlı işler yapmaya, hikmetli sözler söylemeye veya dinlemeye de yatkın olur. Sükûtu da çevresine huzur verir.
Sayfa 173
Aynca zikir denince aklımıza başka şeyler de gelmektedir. Mesela "Her organın bir kulluk şekli vardır; zikir kalp ve dilin kulluğudur. Zikretmeyen dil; görmeyen göz, işitmeyen kulak, tutmayan el gibidir. Nitekim bir hadiste, 'Zikreden kimse ile zikretmeyen kimse diri ile ölü gibidir.' denilmiştir."
Sayfa 113
"Terzi kendi söküğünü dikemez." sözü değişecektir ve belki de bunun yerine, "Terzi önce kendi söküğünü diker." sözü hafızalardaki yerini alacaktır.
Tabii ki bu sözümüz bir temenniden ibarettir.
Tıpkı bu atasözünde olduğu gibi değişmesini istediğimiz her şey için değişimin kendimizden başlaması şarttır.
Sayfa 75
"Allah Teâlâ eşlerin, birbirlerinin sırlarını ve kusurlarını örten ve koruyan birer elbise / örtü mesabesinde olduklarından bahisle, ... Onlar sizin için bir elbise, siz de onlar için bir elbisesiniz.' buyurmuştur."
Sayfa 21
Şükür ise "Nimetlerin süsüdür."
Şükreden bir kulun hayatı, güneş alan havadar bir eve benzer. Bu evden bereket ve huzur eksik olmaz. Allah'ın verdiği sayısız nimetlere nankörlük edenlere gelince, bunların hayatı da köhne bir ev gibidir, yani içinde bet bereket yoktur.
Sayfa 18
Şahitlik ehliyetini yitirmek ise, bir Müslüman açısından belki de en ağır onur ve itibar kaybıdır.
Sayfa 38 - Dib yayınları
