Titreyen sokak lambası gibi hissetmek nasıldır, bilir misiniz? Ben biliyorum. Biz öğretmenler de aydınlatıyoruz, sokak lambası misali...Peki ışığın titremesi,sönmemek için direnmesi! Hangi durumlarda titrer biliyor musunuz? Yetemediğini hissettiğinde.Yazar yetemediğini hissetti mi sizce? Boşa kürek çektiğini!
Beytüşşebap’ta, buradaki görevimin son yılında okuduğum için iyi ki dediğim kitap...Gerçekliğini hissederek bir solukta okuduğum kitap...Yalnızlık,uzaklık,duyulmayan çığlıklar,umursamazlık,imkânsızlık, anlaşılamamak,anlayamamak, yabancı dil,yabancı kültür yabancısın her şeyinle tıpkı kitaptaki gibi...Kitapta yer yer kendini bulmak buldukça yalnızlığını, dertlerini paylaşıyormuş hissi...
Hem öğretmen hem öğrenci olmak diyor yazar o kadar doğru ki hem öğretmeniz hem öğrenci hayatın her alanında böyledir aslında ama burdaki öğrencilik ayrı...
Bakın anlatamıyorum zor çünkü anlatmak kime ne anlatıyorum hissi, ben ne yaşadım ki hissi, düşüncelerden utanıyor olmanın hissi her şey o kadar karışık ki geriye dönüp baktığında. Bunu da hissettiniz mi okurken, yazar da zorlanmış mıdır sizce yazarken?
İmkânsızlık içinde imkân yaratıyorlar, derim hep köydekilerden bahsederken.Kitaptaki yaratılmak için zorlanan imkânları gördünüz mü? Elinde imkânı olupta zorlaştıranlardan değil imkânı olmağı hâlde kolaylaştırmaya çalışanlardan bahsediyorum.
Yeni bitti kitap duygular o kadar yoğun ki şu an sayfa sayfa anlatmak istiyor insan. Hani aynı filmden çıkmışsınızdır ama birbirinize anlatırsınız ya beğendiğiniz sahneleri. İşte ben de yazarla aynı filmden çıkmışım gibi soluksuz anlatmak istiyorum benzer hayat sahnelerini!