416'ıncı sayfanın kenarına eczacıdan aldığı kırmızı mürekkeple, kendi el yazısıyla şu notu düşmüştü: Bana bir önyargı verin, dünyayı yerinden oynatayım.
Bir zamanlar gündoğusuna güneşin doğduğu yere doğruydu hakkında güç o zaman umut o yandaydı şimdi ise tam tersine hangisi daha doğruydu hangisi daha geçerliydi doğru olan zamanında yapılandı o zaman o doğruydu bugün de bu
Ben Sultanoğluna kızmıyorum. Sultanoğlu Sultanoğludur. Ne ise odur. Zalimdir, delidir, kan içicidir. Ben onun, bu bedavaya üren köpeklerine, canlarını Sarı Sultanoğlunun sarı altınları uğruna kurban adayanlara kızıyorum. Dünyamızı berbat edenler Sarı Sultanoğullarından daha çok bunlar. Karşıma şu anda Sarı Sultanoğlu çıksa belki vurmam. Ama bu kapı köpeklerine, köpekten çok köpeklere acımak yok. Allah bizimledir. Allah zulmün kırbaçlarıyla hiçbir zaman beraber olmamıştır.