"Acılarımın çoğu arzularımla hareket etmemin sonucu ortaya çıkar ve sonra bir anlık tatminle mutlu olurum. Kısa süre sonra bu tatmin can sıkıntısına dönüşür, hemen ardından yeni bir arzunun peşinden koşarım bir döngü gibidir bu. Bilmediğim şey şudur, bu sıkıntılar geçmişin çöplüğünde birikmeye başlar, biz talihsiz insanlar geçmişin ve geleceğin o kadar etkisi altındayız ki bu yüzden çocukluğumuzun o altın günlerini özlemle ararız. O günler kaygısız günlerdir, ağır, acı veren anılarla, geçmişin çöpleriyle yere çökmeden önceki günlerdir ama ne yazık ki hayat denen oyuna başladığın vakit, anı yaşayabilmenin önündeki engel olan o çöplüğü boşaltabilmek için durdurup geriye alamazsın zamanı. Bu döngüden çıkabilmek için intihar etmek sadece oyunu kaybetmektir. Bu oyuna 'istemeden de olsa' başlamışken bu şekilde kaybetmek ise en büyük acı olsa gerek. Tek bir çözüm var aslında ama o da bizim için çok geç; eğer seçim şansım olsaydı başlamamayı dilerdim, bu döngü içinde varolmamayı." -Søren Kierkegaard
Dinle Beni Deli!
Beklemeyi bu kadar çok mu seviyorsun? Beklemek olması gereken ile olan arası uçurumu kapatır zannediyorsun ya da öyle bilmek istiyorsun.Sonuçsuz olduğunu bile bile böyle devam edeceksin.E çünkü yapabileceğin başka bir şey yok.Ne yapman gerektiğini bilemeyecek hale gelmek istemiyorsun çünkü kaybolmanın acısını bir kez daha yaşamak istemiyorsun.Aslında sen bekleneni de istemiyorsun çünkü bir kez daha kaybetmek istemiyorsun.Oğlum ya da neyse işte kızım sen yaşamadın hiç.Silik bir fotoğraftın sen ve şimdi de böylesin.Gücünü bildiğin sevginin bu hayattaki yansımasını hiç görmedin.Ama şimdi her şeyi boşver sen ama her şeyi.Felsefe,edebiyat,müzik,kelime,söz her şeyi boşver sen.
Reklam
Visal
Beni zaman kuşatmış, mekan kelepçelemiş; Ne sanattır ki, her şey, her şeyi peçelemiş... Perde perde veralar, ışık başka, nur başka; Bir anlık visal başka, kesiksiz huzur başka. Renk, koku, ses ve şekil, ötelerden haberci; Hayat mı bu sürdüğün, kabuğundan, ezberci? Yoksa göz, görüyorum sanmanın öksesi mi? Fezada dipsiz sükut, duyulmazın sesi mi? Rabbim, Rabbim, Yüce Rab, âlemlerin Rabbi, sen! Sana yönelsin diye icad eden kalbi, sen! Senden uzaklık ateş, sana yakınlık ateş! Azap var mı alemde fikir çilesine eş? Yaşamak zor, ölmek zor, erişmekse zor mu zor? Çilesiz suratlara tüküresim geliyor! Evet, ben, bir kapalı hududu aşıyorum; Ölen ölüyor, bense ölümü yaşıyorum! Sonsuzu nasıl bulsun, pösteki sayan deli? Kendini kaybetmek mi, visalin son bedeli? Mahrem çizgilerine baktıkça örtünen sır; Belki de benliğinden kaçabilene hazır. Hatıra küpü, devril, sen de ey hayal, gömül! Sonu gelmez visalin gayrından vazgeç, gönül! O visal, can sendeyken canını etmek feda; Elveda toprak, güneş, anne ve yâr elveda!
Yalnız aşkı vardır aşkı olanın Ve kaybetmek daha güç bulamamaktan Sen yüzüne sürgün olduğum kadın Kardeşim olan gözlerini unutmadım Çocuğum olan alnını sevgilim olan ağzını Dostum olan ellerini unutmadım
Sayfa 31 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Seni kaybetmek benim için de çok azaplı olacak; fakat biz bunda nefsini feda etmenin zevklerini bulmaya çalışalım.
Sayfa 194Kitabı okudu
Kaybetmek için erken Sevmek için çok geç
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.