Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Geceye İzdüşüm
Gökyüzü siyah bir kâğıt gibi, Yıldızlar, geceye yazılmış birer not. Ay, sessiz bir şairin kalem izi, Gözlerinle okunmuş bir gizem sözü. Rüyalar, zamanın kapılarını aralar, Renklerin dans ettiği fantastik bir dünya. Gönlüm, bir labirent gibi karmaşık, Aşkın pusulasıyla yol alır burada. Kuşlar, özgürlüğün melodi notaları, Rüzgar, onların kanatlarında çalar. Şehir, bir masalın kaybolmuş sayfaları, Sokaklarında gezip, kaybolan izleri arar. Gözlerin, bir zaman tünelinde yolculuk, Bir düşün içinde kaybolmuş bir an. Düşlerin resimleriyle süslenmiş, Sıradışı bir masalın başkahramanıdır insan. Emircan Yıldırım
Bu da Umutsuz Bir Mavi'den
Nefret Aynada yansıyan yüzüm soğuk bir bakış, Kendime olan öfke, içimi sarar kara bulut. Nefretin kölesi olmuş duygularım, Kaybolmuş bir labirent, içinde yitik bir kutup yıldızı. Gizlediğim gözyaşları geceye karışır, Kendi huzursuzluğumla dans ederim. Karanlık düşünceler, içimde bir zindan, Nefretin terk etmediği yalnız bir şehir. Kendime sorular, yanıtsız kalan dualar, Kendi içimde kaybolan bir yabancı. Gölgeler arasında yürüyen bu beden, Kendine düşman, nefretin hükmü altında.
Reklam
Bir şehir var içimde,sessiz ve derin Gecenin karanlığinda kaybolan bir iz gibi Rüyaların arasında kaybolan bir nefes gibi Bu şehirde yalnızlık hüküm sürer ve gözlerim yıldızları arar, kaybolmuş bir gemi gibi Bu şehirde zaman durmuş gibidir. Saatler geçer, ama hiçbir şey değişmez. Gözlerim karanlığı deler, umut arar. Belki bir gün, bu şehirden kaçabilirim diye... Gözlerimdeki ateş , yanan bir lamba gibi karanlığa meydan okur, umudu körükler Bu şehirde kaybolmuş bir ışık gibi belki bir gün, bu şehri terk edebilirim diye...
Kaçıyorum tüm insanlardan içimde büyüyen insan sevgisi ve nefretiyle kaçıyorum şehir merkezlerindeki insan kalabalığın içinde kaçıyorum sakin deniz kenarındaki kasabalarda kaçıyorum. Kafamın içinde oluşan hapisinde kendime özel yaptığım hücrede delirmeye başlıyorum deliriyorum insan seslerini duymaya başladığımda dayanamıyorum insanları yüzlerini görmeye tahammülü yok kaçıyorum bir sesizligin içinde. Kaybolan düşüncelerimin içinde bir kayıp daha yaşıyorum buna yaşamak denirse tabi sesiz bir çığlığın içinde intihar
Düşüncelerin Dansı: Kitapların Sessiz Söylemi
"Kitaplar, hayatımızda sessiz kalan dostlarımızdır ve Kitaplar, düşüncelerin sırlı bahçesidir. Eğer konuşabilseydiler, muhtemelen birbirlerine sayfalarını açar: "İşte benim hikayem bu, seninki nasıl?" derlerdi... Ve gerçekten konuşabilselerdi, belki de en büyük sırlarını bizimle paylaşırlardı... Eğer kitaplar dans
Kendinde kaybolan herkes bilir... Hiçbir şehir büyük değil, İnsanın içi kadar... ~ Halis Karabenli
Reklam
Saat 3.15 yazan Deniz Şimşek
Gece saat 3.15. Soğuk kışın dondurucu nefesiyle sarhoş olmuş bir şehir. Sokak lambalarının solgun ışığı, kar tanelerine asılı karanlık gölgeler yaratıyor. Sessizlik, buz gibi hava ile birleşip kalbini derin bir hüzünle dolduruyor. Bu yalnız saatte, sokaklar uykuya dalmış gibi görünse de, bir kalp hala uyanık. Pencerelerdeki titreyen mum ışıkları, içindeki sıcaklıkla boğuşan bir ruhun izlerini taşıyor. Bir yatak odasında, perdeler hafifçe esen rüzgarla dans ediyor, hüzünlü bir melodiye eşlik eder gibi. O an, geçmişin hayaletleriyle dolup taşıyor. Anılar, soğuk gecenin içinde dolaşan hayaletler gibi dolaşıyor. Kaybolan bir aşkın izleri, pencerenin buğusunda beliriyor. Gece yarısı düşleri, donmuş kalbinde eriyen bir kar tanesi gibi damlıyor. Ve o saatte, yalnızlık gerçek bir kış gecesinin soğuğunda hissediliyor. Gökyüzü, yıldızlarını kaybetmiş, sadece sisli bir griliğe bürünmüş. Sessizlik, bir kalp atışı kadar belirgin, yalnızlığına eşlik ediyor. 3.15. Bir zamanlar paylaşılan anıların acısıyla dolu. Kış, yaz mevsimindeki sıcak günleri özlemlerken, o gece saat 3.15'te, içindeki buzları çözmeye çalışan bir ruhu düşündüren bir zaman dilimi. Gece, hüzünle sarhoş, anılarla dolu, ve bir umut ışığı ararken, 3.15 ona sadece geçmişin gölgelerini hatırlatıyor.
173 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.