Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
71 syf.
·
Puan vermedi
·
1 saatte okudu
Mektup tarzında düz yazı olarak yazılmış bir kitap. Atilla adlı gence duygu ve düşüncelerini, o anda içerisinde yaşadıkları şartlara sitemlerini dile getirmiş. Aşk, nefret, hapishane, acı... Sade, akıcı bir anlatım. Biraz agrasif sadece. 90'lı yıllarda müzik dünyasında, pop rock sanatçısı olarak tanıdığım birisiyken, bu uygulama sayesinde yazar ve şair yanını da öğrenmiş oldum. Sanırım agrasif, isyankar yanı buradan geliyor. Sahne adı: Umay Umay, gerçek adı: Umay Gedikoğlu. Bazı incelemelerde Kazım Koyuncu'nun kız kardeşi olduğunu yazdıklarını okudum, ama öyle değilmiş, yakın dostlarmış. Bu yanlış bilgiyi düzeltelim. :)) Samimi, içten bir kitap. Boş bir vakitte bir çırpıda okunabilir. Katacağı bir şey var mı derseniz, hayır yok :) Okuduğum alıntıların şirinliğine kapılarak okudum. Olsun kaybettirdiği bir şey olmadı. Hatta dün bitirdiğim şiir kitabından sonra çok iyi geldi :) youtu.be/KpLkZ8VaUk4?si=... Farklı imajı ile çok dikkat çekmişti o dönem.
Bütün Güzel Çocuklar Şüpheli
Bütün Güzel Çocuklar ŞüpheliUmay Umay · Altıkırkbeş Yayın · 20132,091 okunma
460 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Herkese merhaba, Svetlana Aleksiyeviç’ in Çernobil duası isimli kitabından bahsetmek istiyorum. 26 nisan 1986’da meydana gelen ve ülkemizi de etkileyen, etkileri süregelen, tarihin nükleer reaktör kazasını odağına yerleştirerek trajediyi yaşamış insanların bireysel tanıklıklarını aktarıyor. Ülkemizde de etkileri görüldü illa ki, aklıma Kazım Koyuncu geldi yine mekanı cennet olsun ve daha adını sanını hiç duymadığımız belki binlercesi. Kitapta oradaki vatandaşın bizzat anlatımlarını aktaran yazar müthiş uyarlamış çok beğendim. Politikacıların yalanlarını, vurdumduymazlığını çok güzel aktarmış. Hayal meyal anımsıyorum bizde de bir bakan radyasyon yok diye çay içmişti. Şimdi araştırdım da aradan birkaç yıl sonra kalp yetmezliğinden ölmüş. O dönem fındıklarda radyasyona maruz kalmıştı ilkokulu 1987-1992 yılları arasında okuyanlar hatırlayacaktır her gün fındık dağıtılırdı okullarda, bunların da sonucu hep birlikte yaşayacağız ve belki de yaşıyoruz. Çernobil duası bence, bir yandan en depresif, bir yandan en korkutucu kitaplardan birisidir. Üstelik de sıfır kurgu, sıfır abartı; sadece olaya tanık olan kişilerin anlatılarını aktararak bunu başarmaktadır. Okumadıysanız ve merakınız varsa mutlaka okuyun derim.
Çernobil Duası
Çernobil DuasıSvetlana Aleksiyeviç · Kafka Kitap · 20171,073 okunma
Reklam
112 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
TANRIYA SON SÖZÜNÜ SÖYLEMİŞ KADIN İÇİN...
"delirmek zorundaydık çünkü şiirin tanrıya sadakat yemini vardır." Herkese iyi akşamlar. Evet; bugün kişiliğini, sanatını ve bazı şiirlerini çok sevdiğim bir şairin, harika diyemeyeceğim hatta kimi zaman klişelerden beslendiğini düşündüğüm fakat samimi bulduğum şiir kitabı "Cevapsız Ağrı"yı inceleyeceğim. Kitabı
Cevapsız Ağrı
Cevapsız AğrıUmay Umay · İthaki Yayınları · 2021869 okunma
48 syf.
10/10 puan verdi
·
24 saatte okudu
Bu ayki sayıyı Kazım Koyuncu şarkıları ile okudum. Her zamanki olduğu gibi başarılı. İçinde olduğumuz durumu açık ve net gözler önüne sermişler ! Tabiii anlayana
OT Dergi - Sayı 123 (Haziran 2023)
OT Dergi - Sayı 123 (Haziran 2023)Ot Dergisi · Medu Yayıncılık · 2023112 okunma
47 syf.
8/10 puan verdi
Kazım Koyuncu
Artvin, Hopa ilçesinin Pançol (Yeşilköy) yerleşkesinde 7 Kasım 1971 yılında doğan, çocukluktan beri müziğe yeteneği olan Kazım Koyuncu İstanbul' a 1992 yılında İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilimler Fakültesi Kamu Yönetimi'ni kazanarak gider. Fakat müziğe olan ilgisi o kadar büyüktür ki 1 yıl sonra okulu bırakır ve sadece müzik yapmakla ilgilenir. İlk grupları Zuğaşi Berepe-Denizin Çocuklarında hem baş gitarist hem de vokalisttir. 1995 yılında ilk Lazca albümü Va Mişkunan'ı, 1998'de ikinci albümü İgzas'ı çıkarır. İgzas albümünden sonra dağılan grupları neticesinde Kazım Koyuncu tek başına çalışır ve 2001'de ilk solo albümü Viya'yı çıkarır. Okumayı çok seven ve her fırsatta okuyan- okumaya çalışan Kazım Koyuncu her zaman popüler kültüre karşıdır ve toplumun bilinçlenmesi için çok çalışmıştır. Öykü konularıyla dikkat çekmeye çalıştığı ve büyük fobisi haline gelen kansere 2004 yılı sonlarına doğru yakalanır ve 6 aylık mücadelesi sonrası 25 Haziran 2005'de vefat eder.
Sefa Kaplan
Sefa Kaplan
'ın Meselesini Sanata Dönüştürebilme Kabiliyeti; Deniz Barut'un Bir Kitabı Okuyunca Neler Oldu? yazılarını;
Nazlı Başaran
Nazlı Başaran
'ın Kök Salan Islık şiirini çok beğendim. Neden her anlamda topluma çok şey katabilecek böyle güzel bir insanlar git gide azalıyor ve neden biz bu insanları bu kadar geç tanıyoruz, bu insanlarla geç tanıştırılıyoruz, anlayamıyorum. İyi okumalar.
KafkaOkur - Sayı 40 (Haziran 2019)
KafkaOkur - Sayı 40 (Haziran 2019)KafkaOkur Dergisi · KafkaOkur · 2019341 okunma
24 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
8 günde okudu
Maksat müzik olsun
"Kâzım'ı dinlemek, bir çocuğun ormanında yürümek gibi" diyerek başlıyor dergi, Kâzım Koyuncu'yu ifade etmenin en güzel hali olsa gerek. Esengül'den Kibariye'ye, Ahbap derneğinden canım Teoman'ın babasına yazdığı mektuba yer verilen güzel bir sayı. #190300320
Ot Şarkılarla - Nakaratlı Özel Sayı 8
Ot Şarkılarla - Nakaratlı Özel Sayı 8Ot Dergisi · Medu Yayıncılık · 202017 okunma
Reklam
49 syf.
7/10 puan verdi
·
8 günde okudu
Kazım KOYUNCU temalı bu dergiyi Kazım KOYUNCU’yu çok sevdiğim için almıştım. Kazım KOYUNCU ile ilgili yazıları çok sevdim fakat diğer yazılar biraz sönük kalmış diğer sayılara göre. Betül ŞÜKÜR, Gamze İYEM, Gürgen ÖZ, Oğuzhan UĞUR, Kemal HAMAMCIOĞLU, Con SINOV ve Ece KARAĞAÇ’ın yazıları en beğendiğim yazılar oldu. Kitapla kalın, keyifli ve feyzli okumalar…
Masa Dergisi - Sayı 56 (Kasım 2021)
Masa Dergisi - Sayı 56 (Kasım 2021)Masa Dergisi · Masa Dergisi Yayınları · 2021136 okunma
109 syf.
·
Puan vermedi
Farklı Gibi Görünen Aynı Hayatlar Üzerine
Yazar ile tamamen tesadüf eseri bir şekilde ve kitabın başka bir versiyonunu gördüğümde tanıştım. Baskıları incelediğimde, bana en uygun olanın bu sade baskı olduğuna karar verdim. Uzakdoğu edebiyatına çok aşina değilim. Okuduğum ilk kitaplardan biri bu olabilir. Muhtemelen İnsanlığımı Yitirirken benim için yeni bir yolculuğun ilk durağı gibi
İnsanlığımı Yitirirken
İnsanlığımı YitirirkenOsamu Dazai · Sel Yayıncılık · 202033,6bin okunma
49 syf.
·
Puan vermedi
Masa Kasım 2021 - Kazım Koyuncu @masadergi ° "Bir şey ürettim ben, üç beş kişilik şey değil, sevgi denen şey herhalde." - Kazım Koyuncu ° Selamlar . Masa dergisi yine bildiğimiz gibi ve muhteşem bir sayıyı daha okudum. Kazım Koyuncu herkes tarafından sevilen muhteşem bir sanatçı. Derginin içerisinde hem Kazım hakkında hem de farklı konulardaki köşe yazılarıyla keyifli zaman geçirebilirsiniz . Yeni bilgiler öğrenmeyi her zaman seviyorum . ° #masadergisi #kazımkoyuncu #dergi #kasım
Masa Dergisi - Sayı 56 (Kasım 2021)
Masa Dergisi - Sayı 56 (Kasım 2021)Masa Dergisi · Masa Dergisi Yayınları · 2021136 okunma
49 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Kazım Koyuncu'yu anlatan çok güzel bir sayıydı. Kazım Koyuncu hayranlarının göz atması gereken bir sayı olmuş. Dergi içerisindeki diğer yazılarda güzeldi. . Kitapla ve bilgiyle kalın. :)
Masa Dergisi - Sayı 56 (Kasım 2021)
Masa Dergisi - Sayı 56 (Kasım 2021)Masa Dergisi · Masa Dergisi Yayınları · 2021136 okunma
Reklam
49 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
7 saatte okudu
Genç sanatçı, gözüne düşen uzun saçlarının ardından seyircisine baktı; nutku tutulmuştu. Ona, hayranlıkla bakan insan yüzlerinin sonu gözükmüyordu. Karşısında, işini gücünü bırakıp onu dinlemek için alanı dolduran beş yüz bin kişi vardı. Kafasını kaldırdı, elini gitarına attı ve mikrofona yaklaştı. Bundan sonrası, sevginin hiçbir dili olmadığını kanıtlayan bir şölendi. O gün, Diyarbakır’daki konser alanında, o beş yüz bin kişi tek ses olmuş, hiç bilmedikleri bir kültür ve dildeki şarkıya eşlik ederek gökyüzünü inletiyordu: Didou Nana! O genç sanatçının, Kazım Koyuncu’nun orada yaptığı şey, herkesi sevgi parantezinde toplamaktı. Kazım Koyuncu sevgiyi büyütmüş- tü; üç beş kişilik değil, bütün dünyanın bütün topraklarını kapsayan bir sevgiyi. Şarkılarda buluşan bir sevgi krallığı düşlemiş, “Bütün şarkılar, dünyadaki tüm insanlarındır,” diyerek duyguların hiçbir dili olmadığını, şarkılarıyla kurduğu o sevgi krallığında ilan etmişti. O bir müzisyendi, Karadenizliydi ama hepsinin ötesinde, bir devrim- ciydi. Sahneden ve müzikten yansıyan bir ışığın, bütün dünyayı ay- dınlatacağına inanıyordu. İnandığı gibi de yaptı. Müziğiyle yaktığı ışık; kuzeyden güneye, doğudan batıya herkesi el ele tutuşturdu. Bir şarkısında “Hiçbir yerdeyim,” diyordu ama aksine, her yerdeydi. O, sadece Karadeniz’in değil, her yerin şair ceketli çocuğuydu. Çün- kü onun yaptığı, devrimin ta kendisiydi.
Masa Dergisi - Sayı 56 (Kasım 2021)
Masa Dergisi - Sayı 56 (Kasım 2021)Masa Dergisi · Masa Dergisi Yayınları · 2021136 okunma
96 syf.
·
Puan vermedi
İnceleme değil de, Sadako'nun hikayesinin bende hissettirdikleri diyelim.
Ayağımdaki bir karartı ile fark etmiş annem ilk olarak hastalığımı.Büyük bir karartı olmasa da bir tuhaflık olduğunu sezmiş anne içgüdüsüyle.Babamın görevi gereği yaylada yaşıyor oluşumuz ve Ocak ayının çetin hava şartlarında evde gerçekleşen doğum sebebiyle olabileceğini düşünmüş ama ihmal etmemiş.İklimin izin verdiği ilk fırsatta götürmüş beni
Sadako ve Kağıttan Bin Turna Kuşu
Sadako ve Kağıttan Bin Turna KuşuEleanor Coerr · Beyaz Balina Yayınları · 202110,4bin okunma
51 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.