Ne denir ki hatırası, hatırı büyük ve gerçekten sevilmiş birine? Hele sesi sevinç doluysa. O gencecik, taze gülüşünü hatırlatarak cıvıldıyorsa. Herkes gitmiş, bir o kalmışsa üstelik. Hâlâ sevdiğini saklayamıyorsa... O ses şimdi bile Oktay'ın kalbinde bir kelebek uçuruyorsa... Onu özlemek hiç eskimiyorsa...