Tristana, ailesini kaybettikten sonra babasının arkadaşı olan Don Lope ile yaşamaya başlar. Bu yaşlı adam; birçok gönül ilişkisi yaşamış, en yakın arkadaşlarının eşlerine bile göz dikmiş, sapkın biridir. Çevreye karşı babalık maskesini taksa da Tristana'yı kendi malı gibi görüp onu istismar eder. Kız ise bu boyunduruk altından kurutulup, kendi ayakları üstünde özgür bir yaşamın hayalini kurarken bir ressama aşık olur.
Kitabın dili akıcıydı. Ama vaddettiği şeyi bana veremedi. Kendini keşfedip geliştirerek toplumda bir yer edinecek güçlü bir kadın figürü beklerken, sürekli kelime oyunları ile kendini eğleyen, kaprisli ve bir amacı olmayan biri ile karşılaştım. Özellikle sonu benim için tatsız bir ters köşe oldu.
Kitabın arka kapağını okumayın zira her şeyi özetlemiş tat bırakmıyor. :) Güçlü ve gaza getiren bir kadın hikâyesi de yok. Tristana sadece lafta esip gürledi icraat sıfır.Sadece İspanyol bir yazardan akıcı bir kitap okumak isteyenlere tavsiye ederim.