Gençken içinde bulunduğum anın, meydana gelecek daha iyi şeylerin başlangıcı olduğunu düşünürdüm. Ve sonra yıllar geçti, birden kendime bunların tersini yaparken buldum; nostalji içinde üzüyordum. Gerektiği gibi yapamadığım şey, içinde bulunduğum anı takdir etmekti ve senin bağları koparma çözümündeki problem de bu. Bence o görüş, hayatı teleskobun ters tarafından bakıyor.
hsjfskfjajjfksclsjfk güzel yöntem:d
Ben Fenerbahçeli miyim bu durumda? Aklımdan geçirdim. Fenerbahçe altı, Galatasaray sıfır. Ne hissettim. Pek bir şey hissetmedim. Olabilir yani, nolmuş der gibi baktım kendime derdim kendime bakıyor olsaydım. Aynadan filan yani. Diğer seçenek neydi? Galatasaray altı, Fenerbahçe sıfır. Oha, imkânsız lan bu deyip güldüm. Tamam anladım, demek Fenerliyim ben...
"Güldüm. Ben bazen böyle sesli sesli, salak gibi gülerim işte. Yani, ben sinemada kendimin arkasında otursaydım, bir zahmet patırtıyı kesmemi söylerdim herhalde kendime."
Sayfa 128Kitabı okudu
-Jerome_David_Salinger608.jpg){kind=small}
Bu alıntıda kendimi buldum :D
Babam katır kadar inatçıydı. Sadece deve dikeni yiyen ve çok yaklaşırsanız dişlerinize tekme atacak bir Sicilya katırının tekiydi. Bir kez kararını verdi mi, mahşer borusu çalınsa bile onu değiştiremezdi.
Sayfa 68
GUSTAVE FLAUBERT'İN FİKİRLERİ
Flaubert fazla ilgi çekicidir. Hem sert, hem yumuşak, hem saçma, hem fazla zeki olmak gibi akla gelen bütün tezatları kendisinde toplayan bir adamdır. Felâket ve âni talih değişikliğine uğramayan hayatı içinde devamlı olarak dramatik kalmasını bildi; hayatının komedisini melodram halinde oynadı. Kendi özelliği içinde
Birden yaşlandım. Kendimi yaşlı bir adam olarak, önüme çıkan bir yaşama; bir mesleğe, bir kariyere, bir aileye, bir kültüre gömülmüş bir halde buldum.
Sayfa 359Kitabı okudu
