Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.13
Hayatın su damlası gibi birikmesi. İçinde yaşattığı hayatın yaşadığından büyük olması. Bedenin yatay ve dikey geçişleri arasında dikeye daha yakın olmak yani canlılık. Birini anlatırken kendini anlatmış olmak, bir başkasına verdiği değerde yüceltmek kendini... Ama yinede bir şey; eksiklik fazla anlam yüklemekten mi gelir o anlamı dolduramamaktan mı? Eşyanın dünyasında yaşayan Kemal'in yaşadığı dünyaya uzak kaldığını düşünen yalnızca ben miyim? Diyelimki mekanın poetikası; özne olmadan nesne ait olmaz ki. Her şeyin en ince ayrıntısına kadar değinmesi Orhan Pamuk'u başarılı bir yazar yapıyor. Ama Orhan Pamuk'u aşk konusunda daha başarılı yapmıyor. Aşk elinde olmadan kapılmaktır. İnsan 8 yıl boyunca aynı masada yemek yediği birine sadece eşyalar aracılığıyla mı sevgisi sunar? Sevmek gözlerin konuşmasıdır çoğu kez bakışlardaki derin sessizlik bile olsa bir gün çığlığa döner küçük sessizlikler. Beni içine çeken ama çoğu kez aklıma yatmayan bir aşk öyküsü. Aslında Füsun'un anlatılıp Kemal'in duygu dünyasının verilmesi peki onca yıl Füsun ne yaptı diye merak etmez mi insan. Yani insan birine değer verirken bile kendi bulduklarını sever. Kendi gördükleriyle sevgisini inşa eder ve ayna misali insan belki sadece kendisini anlatır...
Ne söylersek söyleyelim eksik kalacak, biliyoruz. Bilmenin ötesinde bir şey de yok elde. Teslim olduk. Bırakalım da kalan eksiklerimiz anlatsın. Hisleri, beni, seni; olan şey her ne ise onu. Neden sen’den önce ben’i söyledim, neden öncelik benim? Böyle bir durumda bencil mi oluyorum yani? Bence de olmuyorum. Söyleyelim de klişe kurtarsın durumu:
Bazı kitaplar vardır;sizi pamuklara sarıp sarmalar. Yaralarınızı sarar,aslında önemli gördüğümüz birçok şeyin yaşam pratiğimizde ne kadar önemsiz,önemsiz gördüğümüz bir çok şeyin ne kadar önemli olduğu ilmek ilmek işlemiş satırlarında Ömer Hocam,Ömer Hocam diyorum çünkü muazzam bir yaşam öğretmeni olmuş,okuduğunuzda ne demek istediğimi çok daha
Kendini İnşa Öyküsü
Sıradışı, çok etkileyici, sarsıcı bir otobiyografi kitabı, Talebe (Educated).
Mormon bir ailenin 7. ve en küçük çocuğu olarak 1986 yılında dünyaya gelen Tara Westover (kitabın yazarı), diğer yerleşimlerden uzak büyük bir arazideki çiftliklerinde yaşıyor. Doğum kayıtları yok, okul kayıtları yok, tıbbi kayıtları yok…
Hayatımızın akışı belli bir
Anlattıkça gerçek olan öykü..
Bir genç kızın anıları, Beauvoir’in çocukluk ve ergenlik dönemlerini kapsayan sınırlı ve bağımlı bir varoluşun anlatıldığı,yaşamında bir dönemi geride bırakışının ve ikili bir varoluşa, Sartre'la karşılaşmasıyla başlayan yeni bir evreye adım atışının öyküsüydü. Varoluşçu yazar, filozof, öğretmen, feminist, ve her zaman düşünce özgürlüğünü savunan
KARMAŞIK HAYATLAR
Bugünlerde öykü kitapları okuyorum.Geçmişten bugüne Türk edebiyatının öykü serüvenini izlemeye, özellikle günümüz yazarlarını keşfetmeye çalışıyorum. Her şeyin hızla tüketildiği, odaklanma güçlüğünün yaşandığı, zamanın çok kıymetli olduğu bu çağda çabucak okunan öyküler, günümüz okuruna daha fazla hitap ediyor diye
