Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Var Olmak, Pek Ne İçin
Var olmalı insan, ne için yaratıldıysa onun için… Arayışta olan, aklı bunalan, nereye gideceğini, huzurun nerede kimde olduğunu bilemeyen genç dimağlar için. Yeni nesillerin puslu sokaklarda büyümemesi için. Ana babalarımızın, kardeşlerimizin, evlatlarımızın ve dahi torunlarımız için var olmalıyız. Büyük bir şuur, bilinç ve azimle yetiştirmeliyiz kendimizi. Okumalı çok okumalıyız. Bugünümüz ve yarınımız için. Başkasını diriltmenin yolu önce kendini diriltmekten geçiyor. Var olmak… Bir dava uğruna, Filistin uğruna, Doğu Türkistan uğruna. Zulüm gören Müslümanlar, haksız yere öldürülen çocuklar uğruna. Ağıt yakan analar, çaresiz kalan babalar uğruna. Aziz genç! Sen var olmasan İslam'ın uğruna, ümmet uğruna kim cihat edecek. Cihat : Sadece savaşla verilir sanma. Cihat, en çok da fikirle, sözle, okumayla verilir. Sen fikirleri değiştirmezsen, başkaları fikirleri zehirler. Aziz genç! Sana düşen fikrinle cihat etmendir. Cihat elinden gelen neyse onu yapmandır. Okumaksa okumak, fikirse fikir, koşmaksa koşmak, yürümekse yürümektir… Var olmayı, diri olmayı, fikrinle olmayı UNUTMA!!!
BEYAZ LÂLE Hudutta bozulan ordu iki günden beri Serez’den geçiyordu. Hava serin ve güzeldi. Ilık bir sonbahar güneşi, boş, çimensiz tarlaları, üzerinde henüz taze ve korkak izler duran geniş yolları parlatıyordu. Bu gelenler, gidenlere hiç benzemiyorlardı. Bunlar adeta ürkütülmüş bir hayvan sürüsüydü. Hepsinin tıraşları uzamış, yüzleri pis ve
Reklam
SEN RİSALESİ - 3
Söz olsun âşk gönlümde durmazken Delirmişim gözden ırak kaybolurken Bulun beni aklımda kıyametler dolaşırken Sakin olamıyorum sokaklarda aranırken Mahcubum Leyla'nın çölünde Garibim... Söz olsun bir çay ocağında sohbet arasında Yada köyde teyzeler halı yıkarken Bülbüller, güller açtığında Gönlümün kapısını çalan güzel sevgili Bu gönlü bedenimde
KENDİNİ YAKAN ANALAR
Türkiye’nin ekonomik sorunları için kısa vadeli bir çözüm yoktu, insanlar protestolarına ve acı çekmeye devam ettiler. Piyasalar yeniden düşmüş ve Amerikan doları 1,5 milyon lira seviyesine çıkmıştı. Asgarî ücretin 100 milyon lira olduğu ortamda, sendikalar dört kişilik bir ailenin yoksulluk sınırının işçileri yoksulluk içinde yaşamaya zorlayarak 797 milyon liraya çıktığını hesapladılar. Kasım ayında Türkiye’nin her yanından işçiler Ankara’ya yürüyerek ‘işsizlik, yoksulluk, yolsuzluk ve savaş’ı protesto ettiler. Başbakanlık konutunun önünde üç çocuk annesi bir kadın ‘Açlıktan ölüyorum’ diyerek kendini yaktı. Kasım ayında hükümet ekonominin durumuyla ilgili bir rapor yayınladığında, sekiz ay içinde 14.875 işyerinin bir milyon kişiyi işsiz bırakarak kapandığı görüldü. Aileler bölünüyordu ve suç oranı yükselmişti. Sendikaların araştırma raporu ayrıca zengin fakir gelir dağılımı farkının büyüdüğünü, fakirleri ve işsizleri koruyacak bir sosyal güvenlik ağı olmadığını da gösteriyordu.
HİNTLİ KÖLENİN AŞKI Zengin bir adamın Hintli bir kölesi vardı. Onu beslemiş, büyütmüş, adeta ölüyken diriltmişti. Bilgi ve edep belletmiş, gönlünde hüner ışığını yakmıştı. Çocukluğundan beri nazla yetiştirilmiş, o iyilikçi adam, onu lütuf kucağında büyütmüştü. Bu zengin adamında güzel, gümüş bedenli, yaradılışı ahlakı hoş bir kızı vardı. Kız,