Merhaba kitapseverler
#TürkDedektif1#okudumbitti#ozlemli_kitaplar#polisiyeroman
CWA Silver Dagger ödüllü yazar Barbara Nadel ,ilk romanı The Turkish Detective ile okuyucularını Komiser Çetin İkmen 'i tanıştırıyor...Çok yakında başrollerini Haluk bilginer' ile Yasemin Kay Allen oynayacakları sürükleyici bir T.V
"Nasılsın kızım? Okul nasıldı? Bugün ne yaptın? ' gibi sorular yoktu. Öldüğü güne kadar kızının kim olduğunu ya da neleri önemsediğini öğrenecek vakti olmamıştı. Ve bu gerçek, Julia'nın kalbini paramparça ediyordu."
Sayfa 221 - Arkadya yayınlarıKitabı okudu
görünmeyeni görmek
Belçikalı sanayici Ernest Solvay 1911'de dünyanın önde gelen yirmi kadar fizikçisini Brüksel'de bir konferansa davet etti. 20. yüzyıl boyunca bilimin akışını kaydetmekteki eşsiz rolüyle meşhur olacak "Solvay Konferansları"nın ilkiydi bu. 1927'de ve 1930'da konu kuantum mekaniğiydi; sahneye yeni fırlamış olan kuantum mekaniği, atomlardaki elektronların davranışını açıklamak için nicedir aranan denklemleri sunuyordu. 1933'teki konferansın konusunun kuantum mekaniğinin kimyadaki uygulaması olması planlanıyordu. Fakat beklenmedik keşiflerin art arda gelmesiyle plan son dakikada değişti. Pauli nötrinoyu 1930'da bulmuştu. 1932'de hem nötron, hem de antimaddenin ilk örneği (pozitron diye bilinen, elektronun pozitif dengi) bulundu. İlk "atom atıcı" ile yapılan deneyler atom çekirdeğinin kalabalık ve karmaşık bir yapısı olduğunu ortaya koydu; bu yapı hem insanların müdahalesiyle hem de kendiliğinden olan radyasyonla değişebiliyordu. 1933'te, Marie Curie'nin kızı Irene Joliot-Curie ile onun eşi Frédéric Joliot, bu gibi "yapay radyoaktivite" örneklerinde beta bozunmalarında pozitif yüklü pozitronun, tanıdık negatif yüklü elektronla aynı kolaylıkla üretilebildiğini gösterdiler. Bunun sonucu olarak, 22-29 Ekim 1933 haftasında dünyanın önde gelen fizikçilerinden yirmi dördü Solvay Konferansı'nda kuantum kimyasını değil, yeni bir bilimi konuşmak üzere toplandılar: nükleer fizik.
